Aldatma (Zina) Sebebiyle Boşanma Davası, eşlerden birinin evlilik birliği içinde sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek başka biriyle cinsel ilişki yaşaması durumunda açılan bir davadır. Türk Medeni Kanunu’na göre, bu davada boşanma kararı verilebilmesi için zinanın somut delillerle ispatlanması gerekir.Zina boşanma davası açabilmek için öncelikle evlilik dışı cinsel ilişkinin varlığı, bu ilişkinin bilerek ve isteyerek yapılmış olması ve belirli süreler içinde davanın açılması gerekir. Aldatma nedeniyle boşanma davasında bu koşulların sağlanması, davanın kazanılması için zorunludur.
Aldatma (zina) nedeniyle boşanma davasında mal paylaşımı, aldatan eşin katılma alacağının azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılması sonucunu doğurabilir. Bu durum, özellikle edinilmiş mallara katılma rejiminde geçerli olup, hakimin takdirine bağlı olarak mal paylaşımının eşit olmayan oranlarda yapılmasına imkan tanır.
Zina nedeniyle boşanma davalarında, aldatan eşin yoksulluk nafakası talep etmesi mümkün değildir.
Aldatma (Zina) Sebebiyle Boşanma Davası Nedir?
Aldatma nedeniyle boşanma davası, eşlerden birinin evlilik birliği içinde sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek başka biriyle cinsel ilişki yaşaması durumunda açılan bir davadır. Türk Medeni Kanunu’na göre, boşanma kararı için bu davada zinanın somut delillerle ispatlanması gerekir. Bu deliller tanık ifadeleri, fotoğraflar, mesajlar, ses kayıtları, sosyal medya paylaşımları, hastane belgeleri ve otel kayıtları olabilir. Bu dava sonucunda eşler hakkında aldatma (zina) nedeniyle boşanma kararı verilir.
Aldatma nedeniyle boşanma kararı verilmesi, mal paylaşımında da etkili olabilir. TMK 236. maddesi uyarınca, hakim aldatan eşin katılma alacağı hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya tamamen kaldırılmasına karar verebilir. Bu hükümlerin uygulanabilmesi için boşanma kararının zina nedenine dayanması ve kesinleşmesi gerekir.
Boşanmada Zinanın İspatı
Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesinde zina mutlak boşanma sebeplerinden sayılmaktadır. Bunun anlamı; eşlerden birinin zina yaptığı boşanma davasında ispatlanırsa mahkeme ortak hayatın diğer eş için çekilmez hale gelip gelmediğini araştırmaksızın boşanma kararı verir. Zina, evlilik birliği içerisinde eşlerden birinin, eşi dışındaki bir karşı cinsle cinsel ilişki yaşaması olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım çerçevesinde, zinanın gerçekleşmiş sayılması için mutlaka karşı cinsle fiziksel bir cinsel ilişki kurulmuş olması gerekmektedir. Dolayısıyla, sadece duygusal yakınlaşma zina olarak kabul edilmemektedir.
Boşanma davasında zinanın ispatı için cinsel birlikteliğin ispatlanması gerekir. Cinsel birliktelik ise her türlü delille ispatlanabilir. Bu deliller arasında tanık ifadeleri, fotoğraflar, mesaj içerikleri, ses kayıtları, sosyal medya paylaşımları, hastane belgeleri, hts kayıtları ve otel kayıtları gibi materyaller yer alır. Örneğin aldatma sonucu üçüncü bir kişiden çocuğun dünyaya gelmesi, zinanın ispatında güçlü bir delildir. Ancak sosyal medya üzerinden bir başkasıyla yazışmak, cinsellik içeren görüntüler paylaşmak veya sexting yapmak, fiziki bir cinsel birleşme içermediği sürece zina olarak kabul edilmez. Bu nedenle bu türden sosyal medya yazışmaları, boşanma davasında zinanın ispatı için yeterli değildir.
Zina (Aldatma) Nedeniyle Boşanma
Zina, evlilik birliği içerisinde eşlerden birinin, diğer eş dışındaki biriyle cinsel ilişkiye girmesi anlamına gelir ve Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma sebeplerinden biridir. Zina nedeniyle boşanma, eşlerden birinin sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek eşini aldatması durumunda, aldatılan eşin boşanma davası açabilmesine imkan tanır. Bu durum, evlilik birliğinin temeline zarar veren ciddi bir ihlal olarak kabul edilir ve yasal süreçlerle sonuçlanır.
Zina, evlilik birliği içerisinde eşlerden birinin, diğer eş dışındaki biriyle cinsel ilişkiye girmesi anlamına gelir ve Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma sebeplerinden biridir. Zina nedeniyle boşanma, eşlerden birinin sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek eşini aldatması durumunda, aldatılan eşin boşanma davası açabilmesine imkan tanır. Bu durum, evlilik birliğinin temeline zarar veren ciddi bir ihlal olarak kabul edilir ve yasal süreçlerle sonuçlanır. Zina nedeniyle boşanma davası açmak için, aldatılan eşin belirli şartları yerine getirmesi ve belirli süreler içerisinde harekete geçmesi gerekir.
Aldatılan eş, eşinin zina yaptığını öğrendiği andan itibaren hukuki süreci başlatma hakkına sahiptir. Aldatılan eş, aldatmayı öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde dava açmalıdır. Bu süre hak düşürücü niteliktedir ve hâkim tarafından re’sen dikkate alınır. Ayrıca, zina tarihinden itibaren 5 yıl içinde dava açılmalıdır; aksi takdirde dava hakkı düşer. Eğer aldatılan eş, eşinin aldatmasını öğrendikten sonra 6 ay içinde dava açmazsa, bu durum eşini affetmiş sayılır ve dava açma hakkını kaybeder. Affeden tarafın dava açma hakkı yoktur. Aldatılan eş, aldatmayı öğrendiği tarihten itibaren 6 ay ve her hâlde zina tarihinden itibaren 5 yıl içinde bulunduğu ildeki Aile Mahkemesi’ne başvurarak boşanma davası açmalıdır. Dava, aldatmayı ispatlayacak delillerle desteklenmelidir.
Zina olarak kabul edilebilmesi için eşin, başka biriyle cinsel ilişkiye girmiş olması gerekmektedir. Cinsel ilişki olmadan yapılan flört, sarılma veya mesajlaşma zina sayılmaz. Zina olayının üzerinden 5 yıl geçmemiş olmalı ve aldatılan eş, olayı öğrendikten sonra 6 ay içinde dava açmalıdır. Zina olayını ispatlayacak deliller sunulmalıdır. Bu deliller tanık ifadeleri, fotoğraflar, mesaj içerikleri, ses kayıtları gibi çeşitli kanıtlar olabilir. Aldatılan eşin, aldatmayı öğrendiği andan itibaren eşini affetmemiş olması gerekmektedir. Affetme durumu, dava açma hakkını ortadan kaldırır.
Eğer aldatma eylemi devam ediyorsa, aldatılan eş bu durumu tespit edip dava açma hakkını kullanabilir. Zina, evlilik birliğini ciddi şekilde zedeleyen bir sadakat ihlalidir ve Türk Medeni Kanunu m.161 gereğince boşanma sebebi olarak kabul edilmektedir. Zina nedeniyle boşanma davası açmak isteyen eş, aldatmayı öğrendiği andan itibaren 6 ay ve her hâlde zina tarihinden itibaren 5 yıl içinde dava açmalıdır. Delillerin sunulması ve affetmeme şartları da dikkate alınarak, mahkeme süreci başlatılabilir. Bu hukuki süreç, evlilik birliğinin sadakat temeline zarar veren aldatma olaylarının adil bir şekilde çözülmesini amaçlar.
Boşanmada Aldatma Delilleri
Boşanma davalarında aldatma (zina) tanık beyanları, sosyal medya içerikleri, telefon görüşmeleri, mesajlar, fotoğraflar, videolar, otel kayıtları, uçak biletleri, banka hareketleri ve ses kayıtları gibi delillerle ispatlanabilir. Bu delillerin hukuka uygun şekilde elde edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde mahkeme tarafından dikkate alınmaz. Mahkemede aldatmayı ispatlamak için tanıklar doğrudan gözlemlerini paylaşabilir, sosyal medya içerikleri ve diğer somut deliller sunulabilir. WhatsApp mesajlarının silinmesi halinde mesajların içeriğine mahkeme tarafından ulaşılması mümkün değildir.
Bu nedenle silinen mesajlar delil olarak kullanılamaz. Aldatma nedeniyle boşanma davalarında delillerin hukuka uygun yollarla elde edilmesi büyük önem taşır; hukuka aykırı şekilde elde edilen deliller mahkemede geçerli sayılmaz ve hatta delili elde eden kişi çeşitli suçlardan sorumlu tutulabilir. Örneğin, eşin telefonunu dinlemek, gizlice kamera kaydı almak veya yüz yüze yapılan konuşmaları kaydetmek gibi yöntemler, özel hayatın gizliliğini ihlal edebilir ve şu suçları oluşturabilir.
Aldatma kanıtlandığında, Türk Medeni Kanunu m.161 gereğince, aldatma (zina) nedeniyle boşanma kararı verilir. Bu durumda aldatılan eş, tazminat talebinde bulunabilir. Aldatılan eşin, aldatmayı öğrendiği tarihten itibaren 6 ay ve her hâlde aldatmanın üzerinden 5 yıl içinde boşanma davasını açması gerekir. Bu süreler hak düşürücü nitelikte olup geçtikten sonra dava açma hakkı kaybolur. Eğer aldatma kanıtlanamazsa, zina nedeniyle açılan boşanma davası reddedilir. Bu nedenle davacı eşin başka boşanma sebeplerine, örneğin şiddetli geçimsizlik gibi nedenlere de dayanması gerekir. Boşanma davası birden fazla sebebe dayanarak açılaiblir.
Zina Nedeniyle Boşanma Davası Ve Şartları
Zina nedeniyle boşanma davası açabilmek için belirli koşulların sağlanması gerekmektedir. Öncelikle, zina olgusunun varlığı için evlilik dışı bir cinsel ilişkinin mevcut olması şarttır. Bu ilişkinin evlilik devam ederken gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Aldatma (zina) nedeniyle boşanma davası açabilmek için, eşlerden birinin, karşı cinsle cinsel ilişkiye girmiş olması zorunludur. Ayrıca, aldatmayı öğrenen eşin, bu durumu öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde ve her koşulda aldatma olayının gerçekleştiği tarihten itibaren 5 yıl içinde boşanma davası açması gerekir. Bu süreler hak düşürücü niteliktedir ve hâkim tarafından re’sen dikkate alınır. Eğer bu süreler içerisinde dava açılmazsa, aldatılan eş eşini affetmiş sayılır ve dava açma hakkını kaybeder. Ancak aldatma fiili devam ediyorsa, bu süreler yeniden işlemeye başlar.
Zina, kusura dayanan bir boşanma sebebidir. Zina olgusunun mahkemeye kanıtlanması durumunda, mahkeme diğer tarafın kusurlarına bakmaksızın boşanmaya karar verir. Burada önemli olan, zinanın davalı eşin iradesiyle ve karşı cinsle gerçekleştirilmiş olmasıdır. Eşin kusuru olmadan cinsel ilişkiye zorlanması, örneğin kaçırılıp tecavüze uğraması durumunda zinadan bahsedilemez. Zinanın meydana gelmesi için, eylemin bilerek ve isteyerek yapılmış olması gerekmektedir. Bayıltılarak veya zorla uyuşturucu verilerek cinsel ilişkiye zorlanan kişi kusurlu sayılmaz ve bu durumda zina gerçekleşmiş sayılmaz.
Zina Nedeniyle Boşanma Davası Tazminat
Türk hukuk sistemine göre aldatılan eş, zina yapan eşinden maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir. Manevi tazminat, aldatılan eşin yaşadığı duygusal acı ve ızdırap için bir tür telafi niteliği taşır. Zina davasında tazminat, sadece aldatan eşten talep edilir. Üçüncü kişiden tazminat talep edilip edilemeyeceği yıllardır tartışmalı bir konu olmuş ancak Yargıtay’ın içtihat birleştirme kararıyla kesinlik kazanmıştır. Yargıtay, aldatılan eşin üçüncü kişiden manevi tazminat isteyemeyeceğine karar vermiştir. Bu nedenle aldatılan eş, sadece eşine karşı manevi tazminat davası açabilir.
Zina davasında tazminat miktarı aldatma olayının taraflarda yarattığı duygusal hasarın derecesine, eşlerin mali durumlarına, evlilik süresine ve aldatma eyleminin eş üzerinde yarattığı etkilere göre belirlenir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olarak kullanılamaz. Bu tazminatla aldatılan eşin maruz kaldığı manevi zararlar bir nebze olsun telafi edilmeye çalışılır. 2024 yılı itibarıyla, aldatan eşin maaşının en az 10 katı kadar manevi tazminat ödemesi hükmedilebilmektedir. Bu tutar, aldatılan eşin maruz kaldığı duygusal tahribatın bir ölçüsü olarak kabul edilir ve her somut olaya göre değişir.
Aldatma (Zina) Nedeniyle Boşanma Davası Dilekçe Örneği Ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Zina nedeniyle boşanma davası teknik bir davadır. Dava dilekçesi hazırlanırken hukukun usul normlarına uygun hareket edilmelidir. Dava dilekçesi hazırlanırken dikkat edilmesi gereken hususlar ise şunlardır:
- Dava dilekçesinde bulunması gereken unsurlara dikkat edilmelidir.
- Dava doğru mahkemede açılmalıdır.
- Hukuki deliller ve talep ve sonuç kısımlarının usulüne uygun bir şekilde dikkatli doldurulması gerekir.
- Yazımızda bahsedilen hak düşürücü sürelere dikkat edilerek dava açılmalıdır.
- Dava açılırken yargılama masraflarının eksiksiz ödenmesi gerekir.
Aldatma (Zina) Nedeniyle Boşanma Davası Dilekçe Örneği
…… NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİNE
DAVACI: İsim, Soyisim, Tckn, Adres
VEKİLLERİ: Av. xxxxxxxxxxx
DAVALI: İsim, Soyisim, Tckn, Adres
KONU: Zina nedeniyle boşanma kararı verilmesine, bu mümkün değilse evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı verilmesine, …….. TL nafakanın müvekkile ödenmesine, ……… TL tazminatın müvekkile ödenmesine karar verilmesi talebimizden ibarettir.
AÇIKLAMALAR:
(Bu kısma; evlinme tarihi, müşterek çocuklar hakkında bilgiler, zina nedeniyle boşanma davasına konu olaylar tek tek yazılmalıdır. Her somut olay ve durum kendi içinde farklılıklar barındırır bu nedenle bu konuda dikkat edilmesi gerekir. Varsa velayet, nafaka, tazminat vs. gibi tüm talepler yazılmalıdır.)
HUKUKİ NEDENLER: TMK, HMK, Yargıtay kararları ve sair mevzuat
HUKUKİ DELİLLER: (Bu kısma davada kullanılacak deliller tek tek yazılmalıdır.)
TALEP VE SONUÇ: Yukarıda açıklanan ve sayın mahkemenin resen göz önünde bulunduracağı sebeplerle;
1-Öncelikle davamızın kabulüne,
2-……. TL’nin dava süresi boyunca tedbir nafakası olarak karar kesinleştiğinde ise yoksulluk nafakası olarak devam etmesi koşuluyla müvekkile ödenmesine,
3- ……. TL maddi, ……… TL manevi tazminatın yasal faiziyle müvekkile ödenmesine,
4-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine,
karar verilmesini vekil eden adına talep ederiz. 02.06.2022
DAVACI VEKİLLERİ
Av. xxxxxxxxxxxxxx
Aldatma Nedeniyle Boşanma Davası Açma Süresi
Aldatma nedeniyle boşanma davası açma süresi, Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi kapsamında açıkça düzenlenmiştir. Buna göre, eşlerden biri diğerini zina yoluyla aldattığında, aldatılan eşin bu durumu öğrendiği tarihten itibaren 6 ay veya her halükarda zina tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde boşanma davası açması gerekir. Bu süreler hak düşürücü niteliktedir. Yani belirlenen süreler içerisinde dava açılmazsa dava açma hakkı kaybedilir. Mahkeme, dava açıldığında bu süreleri kendiliğinden dikkate alır ve sürelere uyulmadığını tespit ederse davayı reddeder.
Aldatma (Zina) Nedeniyle Boşanma Davasında Mal Paylaşımı
Aldatma (zina) nedeniyle boşanma kararı verilmesi, eşler arasında mal paylaşımında önemli değişikliklere yol açabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 236. maddesinin 2. fıkrası, zina eden eşin katılma alacağının, yani artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya tamamen ortadan kaldırılmasına olanak tanır. Bu durumda, mal paylaşımı eşler arasında yarı yarıya yapılmayabilir ve hakim, aldatan eşin katılma alacağını azaltabilir veya tamamen ortadan kaldırabilir.
Örneğin, boşanma sırasında hakim, eşini aldatan erkeğin katılma alacağını 1/3 oranında, kadının katılma alacağını ise 2/3 oranında belirleyebilir. Hatta, hakimin takdirine bağlı olarak, aldatan eş hiçbir şekilde katılma alacağına sahip olmayabilir. Bu takdir yetkisi, aldatmanın özellikleri, evliliğin süresi, çocuk olup olmaması gibi çeşitli kriterlere dayanmaktadır. Ancak bu hükümlerin uygulanabilmesi için boşanma kararının zina nedenine dayanması gerekmektedir. Eğer boşanma kararı zina dışındaki bir nedene dayanıyorsa, mal paylaşımı eşit olarak yapılır. Hakim, malların paylaşımındaki bu takdir yetkisini sadece edinilmiş mallara katılma rejiminde uygulayabilir. Diğer mal rejimlerinde, örneğin mal ayrılığı rejiminde, zina olgusunun katılma alacağı üzerinde herhangi bir etkisi olmaz.
Zina Nedeniyle Boşanma Davasında Nafaka
Zina yapan kadına nafaka alabilir mi sorusunu cevabı Zina, Türk Medeni Kanunu’na göre özel ve kusura dayalı bir boşanma sebebidir. Zina nedeniyle boşanma davasında nafaka talepleri, eşlerin kusur durumuna göre değerlendirilir. Yoksulluk nafakası, boşanma sonrası yoksulluğa düşecek olan ve diğer eşe göre daha az kusurlu olan tarafa verilir. Bu durumda, zinayı gerçekleştiren yani sadakat yükümlülüğünü ihlal eden tam kusurlu eşin yoksulluk nafakası talebi reddedilir. Tedbir nafakası ise, boşanma davası süresince maddi yoksunluğa düşecek tarafa ödenir ve bu nafaka belirlenirken tarafların kusuru dikkate alınmaz. İştirak nafakası ise, ortak çocuk için ödenir ve hem dava süresince hem de dava sonuçlandıktan sonra devam eder. Sonuç olarak; iştirak ve tedbir nafakaları kusura dayalı olmadığı için zina yapan kadın bu nafakaları alabilirken, yoksulluk nafakasını alamayabilir.
Peki aldatan eş ile diğer eş boşanmada eşit kusurlu ise zina yapan eş nafaka alabilir mi? Bu sorunun cevabı Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.07.2019 tarih ve 2017/2-2417 E. 2019/871 K. sayılı kararında; taraflar boşanmada eşit kusurlu olsa dahi, zinanın sadakat yükümlülüğünün ihlali olması nedeniyle, zina yapan eşin nafaka talebinin kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir.
Nişanlılık Döneminde Aldatma
Türk Medeni Kanunu’na göre, zina sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için taraflar arasında geçerli bir evliliğin mevcut olması gerekmektedir. Dolayısıyla, nişanlılık döneminde gerçekleşen bir aldatma olayı, evlilik birliği kurulduktan sonra öğrenildiğinde, doğrudan zina sebebiyle boşanma davasına konu edilemez. Zira, zina sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için aldatma fiilinin evlilik birliği devam ederken gerçekleşmiş olması şarttır.
Ancak bu durumda aldatılan eşin hukuki yola başvurma hakkı olmadığı anlamına gelmez. TMK’nın 148-151. maddeleri arasında düzenlenen evliliğin nispi butlanla iptali hükümleri, aldatılan eşe belirli koşullar altında evliliği iptal ettirme hakkı tanımaktadır. Bu çerçevede, eşlerden biri, nişanlılık döneminde diğerinin başka biriyle cinsel ilişki yaşadığını öğrenirse, evliliğin iptali için dava açabilir.
Nişanlılık döneminde aldatma, her ne kadar doğrudan zina sebebiyle boşanma davasına konu olmasa da, evliliğin güven ve sadakat temellerini zedeleyen önemli bir olgudur. Aldatılan eş şartların oluşması halinde evliliğin iptalini isteyebilir.
Aldatma (Zina) Nedeniyle Boşanma Davası Yargıtay Kararları
Aldatma (zina) nedeniyle boşanma davalarında Yargıtay kararlarına aşağıda yer verilmiştir. Zinanın ispatı Yargıtay kararları:
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2012/10922 E., 2013/22533 K. Kararı:
Yargıtay, eşlerden birinin başka biriyle cinsel ilişki yaşadığının tanık beyanları ve otel kayıtlarıyla ispatlandığı durumlarda zinanın sabit olduğuna hükmetmiştir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2011/23458 E., 2012/7429 K. Kararı:
Yargıtay, aldatmanın sadece fiziksel bir ilişkiyle sınırlı olmadığı, aynı zamanda duygusal aldatmanın da boşanma sebebi olabileceğini vurgulamıştır. Ancak duygusal aldatmanın zina olarak kabul edilmeyeceğine karar vermiştir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2004/16728 E., 2005/1554 K. Kararı:
Yargıtay, eşlerden birinin zina yaptığını itiraf ettiği durumda zinanın ispatı için başka delil aranmasına gerek olmadığına karar vermiştir. İtiraf tek başına yeterli görülerek boşanma kararı verilmiştir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2015/14324 E., 2017/12434 K. Kararı:
Yargıtay, sosyal medya üzerinden cinsel içerikli mesajlaşmaların zinayı ispatlamak için yeterli olmadığına hükmetmiştir. Fiziksel birlikteliğin ispatlanması gerektiğini vurgulamış ve sadece mesajlaşma ile zina nedeniyle boşanma talebinin reddedilmesi gerektiğine karar vermiştir.
Boşanma Davasında Zina (Aldatma) Nasıl İspatlanır?
Zina nedeniyle boşanma davasında, cinsel birlikteliğin ispatlanması tanık ifadeleri, fotoğraflar, mesaj içerikleri, ses kayıtları, sosyal medya paylaşımları, hastane belgeleri, hts kayıtları ve otel kayıtları gibi delillerle mümkündür. Örneğin aldatma sonucu üçüncü bir kişiden çocuğun dünyaya gelmesi, zinanın varlığını ispatlar nitelikte bir delildir. Ancak fiziki cinsel birleşme içermediği sürece, sosyal medya veya whatsapp gibi mecralarda yapılan sadece bu yazışmalarla zina ispatlanamaz.
Aldatan Eş Mal Alabilir Mi?
Aldatma (zina) nedeniyle boşanma kararı verilmesi, eşler arasında mal paylaşımında önemli değişikliklere yol açabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 236. maddesi uyarınca, zina eden eşin katılma alacağı, yani artık değerdeki pay oranı, hakkaniyete uygun olarak azaltılabilir veya tamamen ortadan kaldırılabilir. Ancak bu hüküm, boşanma kararının zina nedenine dayanması durumunda geçerlidir ve hakim bu konuda takdir yetkisini kullanarak aldatan eşin mal paylaşımından mal almasını engelleyebilir.
Aldatan Eş Ne Kadar Tazminat Öder?
Aldatan eşin ödeyeceği tazminat miktarı, aldatma süresi ve sıklığı, aldatılan eşin duygusal ve maddi zararları, evliliğin süresi, tarafların ekonomik durumu, aldatan eşin kusur oranı ve zinanın niteliği gibi kriterlere bağlıdır. Mahkeme bu kriterlere göre takdir yetkisini kullanarak tazminatı belirler. Ancak bu konuda belirli bir standart tutar söylemek zordur. 2024 yılında aldatan eşin aylık kazancının 10 katı kadar tazminata karar verilmiştir.
Sonuç
Aldatma nedeniyle boşanma davası, eşlerden birinin evlilik birliği içinde sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek başka biriyle cinsel ilişki yaşaması durumunda açılır. Türk Medeni Kanunu’na göre, bu davada boşanma kararı için zinanın somut delillerle ispatlanması zorunludur. Bu dava neticesinde mal paylaşımı, tazminat, nafaka gibi hususlar açısından önemli sonuçlar elde edilebilir.