Araç Mahrumiyet Bedeli Nedir?
Maddi hasarlı trafik kazalarında, araç sahibi belirli bir süre boyunca aracını kullanamaz duruma düşebilir. Bu süreçte aracın tamir edilmesi veya yeni bir araç temin edilene kadar ortaya çıkan mağduriyeti karşılamak için araçtan yoksun kalma tazminatı talep edilebilir. Bu tazminata araç mahrumiyet bedeli tazminatı da denilmektedir.
Bu tazminat genellikle kazanın oluşumunda kusuru bulunan araç işleteninden, sürücüden veya araç sahibinden kusurları oranında talep edilir. Aracın pert olması durumunda ise zarar gören kişi yeni bir araç alıncaya kadar ortaya çıkan makul süre için bu tazminata hak kazanır.
Araç mahrumiyet bedeli tazminatı kaza tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde sorumlu gerçek veya tüzel kişilerden talep edilmelidir. Bu süre içerisinde tazminat istenmez ise sorumluluk ortadan kalkar.
Araçtan Mahrum Kalma Tazminatı Nasıl Hesaplanır?
Araçtan mahrum kalma tazminatı günlük ikame araç bedeli ile onarımda geçen gün sayısının çarpılmasıyla elde edilerek hesaplanır. Örneğin; günlük 1.000,00 TL’lik bir ikame araç bedeli ve aracın onarımda geçen 15 günü olduğunu düşünelim. Bu durumda aracın kazada kusursuz olduğunu varsayarsak, 1.000,00 TL x 15 gün = 15.000 TL’lik araçtan mahrum kalma tazminatı oluşur. Bu hesaplama ticari olmayan araç mahrumiyet bedeli hesaplamasında kullanılırken ticari nitelikte olan bir aracın mahrum kalma tazminatı mahrum kalınan günlük gelir ile onarımda geçirilen sürenin çarpılmasıyla tespit edilir. Örneğin; günlük geliri 2.000,00 TL olan bir taksinin kaza sonrası 10 gün sanayide onarımda kaldığını düşünürsek araçtan mahrum kalma tazminatı toplam 20.000,00 TL olacaktır.
Araçtan mahrum kalma tazminatı hesaplanırken esas olan aracın gerçek zararıdır. Bu zararın tespiti için mahkemeden bilirkişi raporu istenebilir. Bu davalarda aracın reel olarak ne kadar sürede tamir edilmiş olması dikkate alınmaz, aracın makul tamir süresi nazara alınır. Bu durumda mahkeme, aracın tamir edilmesinde gerekli olan makul süreyi tespit ederek gerçek zararı belirler.
Ticari Olmayan Araç Mahrumiyet Bedeli Nedir?
Araç mahrumiyet bedeli, ticari olmayan araçlarda farklı hesaplanır. Taksi gibi ticari araçları tamir için sanayide kaldığı sürede uğradığı zarar ile ticari olmayan aracın zarar farklıdır. Ticari olmayan aracın mahrumiyet bedeli, sanayide kaldığı makul süre ile muadil aracın günlük kiralama bedelinin çarpılması sonucu hesaplanır. Bu durumda kişinin bu süre içinde araç kiraladığını ispatlamasına gerek yoktur.
Keza Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’ne göre de zarar gören araç sahibi, onarım süresi boyunca aracını kullanmaktan mahrum kalır. Bu mahrumiyet onun zararına yol açar. Bu zararın tazmini için aracın ticari araç olmasına gerek yoktur. Yani sadece aracın kullanımından mahrum kalmak da giderilmesi gereken bir zarardır.
Pert Araç Mahrumiyet Bedeli Nedir?
Pert araç, kaza sonucunda aracın kullanılmaz hale geldiği durumlarda söz konusu olur. Bu durumda pert araç için sigorta şirketi tarafından pert araç belirli bir bedel karşılığında satın alınabilir. Bu bedel ödenene kadar araç sahibinin başka bir araç kullanması gerekir. Kullanılmaz hale gelen araçlardaki araç mahrumiyet bedeli, aynı nitelikteki yeni bir aracın satın alınmasına kadar geçen makul süre ile aracın muadilinin günlük kiralama bedelinin çarpılması sonucu tespit edilir.
Nitekim bu konuya dair emsal Yargıtay kararı şöyledir:
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/19869 E. , 2017/10814 K.
“Aracın kaza sonucu kullanılamaz hale gelmesiyle, davacının piyasadan ücret karşılığında kiralayacağı aynı nitelikteki bir başka aracı kullanması mümkündür. Kullanılmaz hale gelen araçlarda araç mahrumiyeti zararı aynı nitelikte yeni bir aracın satın alınması için gerekli süreye göre belirlenmelidir.”
Aracı Kullanamamaktan Doğan Zarar Kimden İstenebilir?
Araç kullanamamaktan doğan zarar araç sahibinden, araç işleteninden veya araç sürücüsünden kusurları oranında istenebilir.
Araç işleteni, bir aracın günlük işleyişini, bakımını, sigortasını, yakıtını ve genel olarak operasyonel yönetimini üstlenen kişiyi veya şirketi ifade eder. Bu kişi veya kuruluş, aracın kullanımı sırasında ortaya çıkan giderleri karşılar ve aracın güvenli ve verimli bir şekilde çalışmasını sağlar. Örnek olarak, bir lojistik şirketinin kamyonunu düşünelim. Bu durumda lojistik şirketi aracın işleteni konumundadır ve araç kullanamamaktan doğan zararın karşılanmasında bu şirketin de hukuki sorumluluğu mevcuttur.
Aracın sahibinin de “kusursuz sorumluluk ilkesi” gereği hukuki sorumluluğu bulunur. Yani bir başkasının kontrolündeyken aracın kazaya karışmış olması, araç sahibinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
Kaza esnasında aracı kullanan sürücünün de Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde düzenlenen “haksız fiillerden doğan borç ilişkileri” maddesi gereğince, genel hükümlere göre sorumluluğu doğmaktadır.
Araç Mahrumiyet Bedeli Yargıtay Kararı
Yargıtay’a göre araç mahrumiyet bedeli, araç tamir edildiyse tamirde geçen sürenin, bu tespit edilemezse makul sürenin, araç pert oldu ise de mağdurun yeni araç alabilme (pert bedelini alıp) süresinin tespitiyle hesaplanmalıdır.
Aracın pert olması halinde yeni bir araç alınıncaya kadar geçen süre makul süre kabul edilir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/14304E- 2019/5903K sayılı ilamı;
“Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; dava konusu aracın tamirinin ekonomik olmadığı, pert total haliyle değerlendirilmesi gerektiği bildirilmiştir. Bu durumda mahkemece, yeni bir araç alıncaya kadar geçecek makul sürenin tespiti ile araç mahrumiyet zararına hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.”
Örneğin aracın serviste kaldığı süre 40 gün, kaskonun ikame araç sağladığı süre 15 gün ise araçsız kalınan 25 gün için kusurlu araç sürücüsüne ve sahibine araç mahrumiyet bedeli istemli dava açılabilir.
Araç kiralandığına dair belge veya ödeme belgeleri sunulmasa da hakim zararı belirlemelidir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2017/1625 E. , 2018/1686 K. sayılı ilamı;
“Davacının ikame araç bedeli talebi mahkemece davacı tarafından araç kiraladığına dair belge sunulmaması nedeni ile reddedilmiş olup bu süre ile ilgili araç kiralandığına dair belge sunulmasa da B.K.42 maddesi (50.md) uyarınca hakim zararı belirleyebilir.
Bu durumda mahkemece, davacı aracında oluşan hasarın niteliğine göre makul tamir süresinin belirlenmesi ihtiyaçları için aracı kullanamamaktan doğan, bu süre içinde davacının (ikame araç) ödemesi gereken bedelin ne olacağı konularında ayrıntılı, gerekçeli, denetlenebilir rapor almak suretiyle davacının mahrumiyet bedeli talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetli değildir.”
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/26777 E. Sayılı, 2022/11236 K. sayılı ilamı;
“Kural olarak haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50’nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı tarafından araç kiraladığına dair belge veya ödeme belgeleri sunulmasa da hakim zararı belirleyebilir. Bu durumda mahkemece, davacı aracında oluşan hasarın niteliğine göre makul tamir süresinin belirlenmesi, ihtiyaçları için aracı kullanamamaktan doğan ve bu süre içinde davacının (ikame araç) ödemesi gereken bedelin ne olacağı konularında alınan bilirkişi raporuna göre davacının araç mahrumiyet bedeli talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.”
Araç mahrumiyet bedeli belirsiz alacak davasıyla talep edilebilir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2017/3660 Esas, 2019/10406 Karar sayılı kararı;
”Kaza nedeniyle davacının aracında değer kaybı oluştuğunu ve davacının aracını kullanamamasından dolayı araç mahrumiyet zararı doğduğunu belirterek belirsiz alacak olarak 5.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş, talebin 1.000,00 TL araç mahrumiyeti 4.000,00 TL değer kaybı olarak açıklamış 24.02.2017 tarihli bedel artırım dilekçesiyle araç mahrumiyet bedeli talebini 3.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemesine; Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu’nun 06.05.2016 tarih, 2015/1 Esas ve 2016/1 Karar sayılı kararıyla, bozmadan sonra ıslahın mümkün olmadığının kabul edilmiş olmasına göre; davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA”
Zorunlu trafik sigorta şirketi araç mahrumiyet bedelinden sorumlu değildir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/5631 E., 2018/4390 K. Sayılı ilamı;
“Davacıya ait aracın tamir süresince kullanılamaması nedeniyle talep edilen ikame araç bedeli (iş kaybı bedeli) zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı dışında kaldığından, davalı sigortanın sorumlu tutulması isabetli değildir.”
Araç Mahrumiyet Bedeli İtiraz Dilekçesi
Kaza sonucunda aracından belirli bir süre mahrum kalan araç sahibi, kazanın gerçekleşmesinde kusurlu olan araç sürücüsüne veya malikine karşı icra takibi başlatabilir.
Bu durumda borçlu bu takibe itiraz edebilir ancak burada dikkat edilmesi gereken husus icra takibinde istenen bedelin yüksek olup olmamasıdır. Mahrumiyet bedelinin yüksek olduğunu düşünen borçlu, itiraz edebilir. Ancak bu itirazın usulüne göre yapılması gerekir.