Elektronik kelepçe hükümlülerin elektronik araçlarla belirlenen sınırlı alan içerisinde izlenmesini, gözetim ve denetim altında tutulmasını sağlayan, mağdurun veya toplumun korunmasına yarayan tedbir uygulamasıdır. Elektronik kelepçe uygulaması adli kontrol için yargılama aşamasında uygulanabileceği gibi yargılama bittikten sonra alınan cezanın infaz şekli olarak da uygulanabilir.
Elektronik Kelepçe uygulaması Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu’nun 15/A maddesinde düzenlenmiştir. Şüpheli, sanık ve hükümlülerin toplum içinde izlenmesi, gözetimi ve denetimi elektronik cihazların kullanılması suretiyle de yerine getirilebilir. Bu izleme, rızası alınmak koşuluyla şüpheli, sanık ve hükümlüye ait elektronik cihazlar kullanılmak suretiyle de yapılabilir. İzleme, gözetim ve denetime ilişkin esas ve usuller yönetmelikle düzenlenir.
Hangi Hallerde Elektronik Kelepçe Takılır?
Aşağıdaki hallerde elektronik kelepçe takılabilir:
*Adli Kontrol uygulaması için elektronik kelepçe takılabilir.
* Kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara dönüştürülerek elektronik kelepçe takılabilir.
Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesinde kısa süreli hapis cezalarının dönüştürülebileceği seçenek yaptırımlar sayılmıştır. Verilen kısa süreli hapis cezasının mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma cezasına dönüştürüldüğü durumlarda elektronik kelepçe takılabilir.
* Hapis cezasının konutta infazı için elektronik kelepçe takılabilir
Konutta hapis cezası alan mahkum zorunlu durumlar dışında belirlenen sınırlar dışına çıkamaz. Bu sınırları aşıp aşmadığı ise elektronik kelepçe takılarak takip edilir.
* 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında hakkında tedbir kararı uygulanan kişiye elektronik kelepçe takılabilir. Ancak bu durumda kişilerin ses ve görüntüleri dinlenemez, izlenemez ve kayda alınamaz.
* Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarında denetimli serbestlik için elektronik kelepçe takılabilir.
* Koşullu salıverilme durumlarında elektronik kelepçe takılabilir.
Elektronik Kelepçe Takılması Kararı Vermeye Görevli ve Yetkili Mahkeme
Soruşturma evresinde Cumhuriyet Savcısının istemiyle Sulh Ceza Mahkemesi hakimi, adli kontrol tedbiri uygulayarak şüpheliye elektronik kelepçe takılmasına karar verebilir. Tutuklamaya itiraz edildiği takdirde Asliye Ceza Mahkemesi şüpheli hakkında elektronik kelepçe takılmasına karar vererek şüpheliyi tahliye edebilir.
Kovuşturma evresinde ceza davasına bakan mahkeme elektronik kelepçe takılması yoluyla adli kontrol kararı verebilir. Mahkemenin kararına itiraz edilirse itirazı inceleyen mahkeme de elektronik kelepçe takılması yoluyla adli kontrol kararı verebilir.
Elektronik Kelepçe Şartları
*Sanık hakkında suç işlediğine dair kuvvetli şüphe olmalıdır. Bu şüphenin varlığı için somut deliller toplanmalıdır.
*Ayrıca sanık hakkında bir tutuklama nedeni olmalıdır. Sanık yakalanmamak için kaçtıysa ya da delilleri karartabileceği şüphesi varsa tutuklanabilir. Tutuklama nedenleri Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. Maddesinde sayılmıştır. Bu hükümde katalog suçlar dediğimiz suçlar sayılmış ve bu suçların işlendiğine dair kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama nedeni var sayılabilir denmiştir. Bu suçlardan bazıları: Soykırım ve insanlığa karşı suçlar, Kasten öldürme, Cinsel saldırı, Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarıdır.
Önemli: Hükümlünün infaz aşamasındaki durumu ve infaz edilen cezasının mahiyeti gözetilerek infaz aşamasında da elektronik kelepçe takılmasına karar verilebilir.
Elektronik Kelepçe Hangi Suçlarda Uygulanır?
Gerekli şartlar oluştuğu takdirde tüm suçlarda elektronik kelepçe takılmasına karar verilebilir ancak daha çok katalog suçlar dediğimiz CMK. m. 100/3’te sayılan suçlar hakkında elektronik kelepçe kararı verilmektedir. Bu suçlar:
- Soykırım ve insanlığa karşı suçlar
- Kasten öldürme
- Silahla işlenmiş kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama
- Cinsel saldırı
- Çocukların cinsel istismarı
- Hırsızlık ve yağma
- Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti
- İşkence
- Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220)
- Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar
- Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar
- Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı suçları
- Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar
- Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu
- Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar
- Orman Kanununun 110 uncu maddesinin dört ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçlarıdır.
Elektronik Kelepçe Tedbiri Nasıl Uygulanır?
Konut çevresinde yaşamaya yönelik elektronik kelepçe cezası verildiğinde konutun çevresinde bir alan belirlenerek haritalandırılır ve hakkında elektronik kelepçe tedbiri uygulanan şahsın hangi saat aralıklarında bu alan içerisinde kalması gerektiği belirlenir. Belirlenen alan ihlal edilirse elektronik kelepçe, izleme merkezine alarm verir. Alarm sadece ihlal yapıldığında değil, elektronik kelepçeden sinyal alınamadığında da verir. Elektronik kelepçe takılarak hakkında tedbir uygulanan kişi kurallara uygun hareket etmek zorundadır. Aksi takdirde tutuklanmasına ya da elektronik kelepçe yoluyla cezasını çekmesine karar verilir.
Elektronik Kelepçe Takılması Tedbirinin Süresi En Fazla Ne Kadardır?
Ağır Ceza Mahkemesinin görev alanına girmeyen işlerde en çok 2 yıl, Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, en çok 3 yıl elektronik kelepçe tedbiri uygulanır. Bu süreler azami sürelerdir. Elektronik kelepçe tedbiri bu süreleri aşacak şekilde uygulanamaz. Eğer uygulanırsa uygulanan tedbir haksız tedbir olur ve kişi maddi manevi tazminat talebinde bulunabilir.
Elektronik Kelepçe Tedbirine Nasıl İtiraz Edilir ve Kaldırılır?
Adli kontrol süresi dolduğunda elektronik kelepçe tedbiri mahkeme tarafından kaldırılır. Adli kontrol süresi dolmadan da sanık veya şüpheli elektronik kelepçe takılması yoluyla verilen tedbirin kaldırılmasını mahkemeden talep edebilir. Elektronik kelepçe takılmak suretiyle ev hapsi şeklinde verilen adli kontrol kararlarına kararın öğrenilmesinden itibaren 2 hafta içinde itiraz edilebilir. İtiraz süresi geçse de yine tedbirin kaldırılması mahkemeden talep edilebilir.
Soruşturma evresinde, Cumhuriyet savcısının istemiyle Sulh Ceza Mahkemesi hakimi elektronik kelepçe takılması yoluyla verilen adli kontrol kararını her zaman kadlırabilir.
Kovuşturma evresinde ise yargılamayı yürüten mahkeme elektronik kelepçe takılması yoluyla verilen adli kontrol kararını her zaman kaldırabilir.
Elektronik Kelepçe Altında Geçen Süre Cezadan Mahsup Edilir mi?
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 109. maddesine göre uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak dahil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek dışındaki durumlarda adlî kontrol altında geçen süre, şahsî hürriyeti sınırlama sebebi sayılarak cezadan mahsup edilemez.
Cezanın infazı için verilen elektronik kelepçeyle ev hapsi cezası içinse geçen süre cezadan mahsup edilir. Ev hapsi durumunda geçen her 2 gün cezadan 1 gün olarak mahsup edilir.
Cezanın infazı için verilen elektronik kelepçeyle ev hapsi cezası içinse geçen süre cezadan mahsup edilir. Ev hapsi durumunda geçen her 2 gün cezadan 1 gün olarak mahsup edilir.
Elektronik Kelepçenin Kasten Kırılması Suçu ve Cezası
Elektronik kelepçe kırılıp çalışmasına engel olunulduğu takdirde kamu malına zarar verme suçundan hüküm verilir.
Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nin 16-01-2024 tarihli 2022/783 Esas , 2024/771 Karar sayılı kararında;
Sanığın olay tarihinde ceza infaz kurumundan denetimli serbestlik tedbiri ile tahliye olup kendisine takılan elektronik kelepçeyi kırıp firar etmesi şeklindeki eylemlerinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 152/1-a, 292/1. maddelerinde belirtilen kamu malına zarar verme, hükümlü veya tutuklunun kaçması suçlarını oluşturduğu,
Elektronik Kelepçeyi Teslim Etmemek Kamu Malına Zarar Verme Suçu Oluşturur
Elektronik kelepçenin çıkarılıp bir yerde unutulması ya da herhangi bir şekilde yetkililere teslim edilmemesi durumunda güveni kötüye kullanma suçu değil kamu malına zarar verme suçu oluşur.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 08-05-2024 tarihli 2021/35142 Esas , 2024/6184 Karar sayılı kararında; güveni kötüye kullanmadan cezalandırılan sanık hakkındaki kararı bozmuştur.
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Şanlıurfa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.05.2016 tarihli ve 2016/14 Esas, 2016/537 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden başkaca yönleri incelenmeyen hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, değişik gerekçeyle Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 17-04-2017 tarihli 2017/1163 Esas , 2017/1266 Karar sayılı kararında; Elektronik Kelepçe Uygulamasının Kaldırılmasına ve İmza Yükümlülüğünün Düşürülmesine karar vermiştir.
Bu yükümlülük, yüksek riskli hükümlüler bakımından belirlenen bölge sınırları dışına çıkmama şeklinde de belirlenebilir.” şeklindeki düzenlemelere nazaran yapılan değerlendirmeye göre, Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 20/06/2016 tarihli ve 2016/1793 sayılı yazısına ekli araştırma ve değerlendirme formuna göre yüksek riskli statüsünde bulunan hükümlü hakkında imza yükümlülüğünün ilk üç ay için her gün, 3 ila 6 ay arasında üç gün ve altı aydan sonra haftada iki gün uygulanması gerektiği gözetilmeksizin mevzuatta öngörülmeyen bir şekilde yükümlülük öngörülmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan Kararın kanun yararın bozulmasına karar vermiştir.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 07-05-2021 tarihli 2019/876 Esas , 2021/8001 Karar sayılı kararında;
15.01.2014 tarihi itibari ile hükümlü hakkında denetim planı hazırlanarak infazına başlanıldığı, hükümlünün 24.01.2014 tarihinde elektronik kelepçe takılması yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle komisyon kararına istinaden 29.01.2014 tarihinde uyarılmasına rağmen 11.03.2014 tarihinde belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunmaksızın bireysel görüşmesine katılmaması nedeniyle denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlal ettiğinden 28.04.2014 tarihinde kaydının kapatılmasına karar verildiği, Bakırköy İnfaz Hakimliğinin 05.05.2014 tarihli, 2014/512 esas, 2014/522 karar sayılı kararıyla hükümlü hakkında denetimli serbestlik kaydının 11.03.2014 tarihi itibariyle kapatılmasında hukuka aykırılık bulunmadığından, hükümlü hakkında Bandırma İnfaz Hakimliğince verilen 13.01.2014 tarihli 2014/94 esas, 2014/79 karar sayılı denetimli serbestlik kararının kaldırılarak 5275 sayılı Kanunun 105/A maddesinin (6-b) bendi gereğince kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verildiği, bu karara karşı yapılan itirazın merci Bakırköy 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 12.11.2014 tarihli ve 2014/658 değişik iş sayılı kararı ile reddine karar verilerek kesinleştiği anlaşılmakla; denetimli serbestlikte geçen sürenin hükümlünün denetimli serbestlik kararı ile tahliye edildiği 13.01.2014 tarihi ile denetim dosyasının kapatılmasına neden olan son ihlalin tespit edildiği, 11.03.2014 tarihleri arasındaki süre olduğu kabul edilerek müddetnamenin buna göre düzenlenmesi gerektiğine ilişkin Küçükçekmece 13.Asliye Ceza Mahkemesinin 24.03.2016 tarihli ve 2005/4 esas, 2011/4 karar sayılı kararında ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine dair merci Bakırköy 8.Ağır Ceza Mahkemesinin 25.04.2016 tarihli ve 2016/356 değişik iş sayılı kararında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309.maddesi uyarınca yapılan ve haklı nedenlere dayanmayan kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, oy birliğiyle karar vermiştir.