Haksız Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Davası

HAKSIZ KORUMA TEDBİRLERİ NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI

Haksız tutuklama tazminatı, haksız olarak tutuklanan veya gözaltına alınan kişilerin devletten maddi ve manevi zararlarını gidermek için açtıkları bir davadır. Haksız tutuklama tazminatı davası, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu‘nun 141. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, kanunda belirtilen koşullar dışında yakalanan, tutuklanan veya tutukluluğunun devamına karar verilenler; kanuni gözaltı süresi içinde hakim önüne çıkarılmayanlar; kanuni hakları hatırlatılmadan veya hatırlatılan haklarından yararlandırılma isteği yerine getirilmeden tutuklananlar; kanuna uygun olarak tutuklandığı halde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyenler; kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilenler; hakkında mahkumiyet hükmü verilen ancak gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği süreleri, hükümlülük sürelerinden fazla olan veya işlediği suç için kanunda öngörülen cezanın sadece adli para cezası olması nedeniyle zorunlu olarak bu cezayla cezalandırılanlar, devletten maddi ve manevi tazminat isteyebilirler.

Bir örnekle açıklayacak olursak; yargılandığı ceza davasında beraat eden sanık beraat kararı sonrası tazminat davası açabilecektir.

Haksız koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasına ilişkin düzenleme içeren Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 141/1. maddesi tazminat ödenmesini kabul ettiği koruma tedbirlerini belirtmiştir:

1- Yakalama
2- Tutuklama
3- Arama
4- El koyma
5- Kanunda belirlenmiş gözaltı süresi içinde hakim önüne çıkarılmama
6-Yakalama veya tutuklama tedbirlerine karşı kanunda düzenlenen başvuru imkanlarından yararlandırılmama

Bu sayılanlar dışında uygulanan koruma tedbirleri için tazminat hakkı bulunmamaktadır. Yani söz konusu hükümden de anlaşılacağı üzere adli kontrol, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi, gizli soruşturmacı ve teknik araçlarla izleme gibi koruma tedbirleri için tazminat ödenmesi mümkün değildir. Ancak kanunun lafzından bu sonuç çıkarılsa da ölçüsüz uygulanan adli kontrol tedbiri nedeniyle tazminat ödenebileceğine ilişkin Yargıtay kararları bulunmaktadır.

Davada hak düşürücü süre nedir?

Tazminat davasında hak düşürücü süre; kararın kesinleştiğinin davacıya tebliğinden itibaren 3 ay ve her halükarda kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıldır. Ancak kesinleşme şerhi genelde ilgili kişiye tebliğ edilmemektedir. Bu nedenle işbu davalarda hak düşürücü süre 1 yıl olarak uygulanmaktadır.

Haksız tutuklama tazminat hesaplama nasıl yapılır?

Haksız tutuklama tazminat hesaplama kişinin tutuklu kaldığı süre nazara alınarak mahrum kaldığı gelire göre yapılır. Haksız tutuklama tazminatı SGK kayıtlarındaki prime esas kazanç, vergi dairesi kayıtları, vergi kayıtlarındaki geliri asgari ücretin altında gözüküyorsa o dönemdeki asgari ücret, davayı avukat ile temsil etmişse avukata ödenen ücret ve her türlü mahrum kalınan gelir dikkate alınarak hesaplanır.

Aşağıdaki formu eksiksiz bir şekilde doldurmanız halinde uzman avukatlarımız tarafından geri dönüş sağlanacaktır.

 

İşbu davada manevi tazminat talebi de söz konusu ise davacının kişilik haklarının ihlal edilip edilmediği hususu değerlendirilir.

Haksız tutuklama tazminatı davası, kişinin anayasal haklarını koruması ve devletin kişileri yargılarken hukuka uygun hareket etmesinin denetlenmesi için tanınmış bir haktır. Bu tür davalardan sağlıklı neticeler alınabilmesi için bu konuda tecrübeli ve uzman avukatlardan hukuki destek almak faydalı olacaktır.

Görevli ve yetkili mahkeme nedir?

Haksız koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında, davacının mernis sistemine kayıtlı olduğu yer nöbetçi ağır ceza mahkemesi yetkilidir. Davacının mernis adresi yoksa bu durumda ikamet ettiği yerdeki ağır ceza mahkemesi yetkili olacaktır.

Haksız adli kontrol tedbiri nedeniyle tazminata hükmedilebilir mi?

Yargıtay’ın 12. Ceza Dairesi 2014/13444 E., 2015/2705 K. sayılı kararında; davacıya uygulanan adli kontrol (3 yıl 6 ay 18 gün süre ile uygulanan imza tedbiri) tedbiri nedeniyle tazminat istemi davasında söz konusu adli kontrol tedbirinin orantılılık ilkesini ihlal etmesi, kanun ile belirlenen amacın dışına çıkıldığı bu nedenlerle davacı yararına makul oranda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Söz konusu karardaki somut olayda davacı hakkında yerleşim yerine en yakın semt karakoluna 26.05.2009 tarihinden itibaren her gün 18:00 – 22:00 saatleri arasında başvurarak adresinde bulunduğunu doğrulamasına ve imzasının alınmasına karar verilmiş ve bu tedbir kararı 14.12.2012 tarihinde kaldırılmıştır.

Yani adli kontrol tedbirinin ölçüsüz olması ve kanunun amacının dışına çıkılması gibi hallerde haksız adli kontrol tedbiri nedeniyle maddi ve manevi tazminata hükmedilebilecektir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında haksız koruma tedbiri nedeniyle tazminata hükmedilebilir mi?

“Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde, ancak denetim süresi sonunda davanın düşmesine karar verilmesi durumunda fazladan tutuklu kalınan süreler için tazminat talebi değerlendirilebilir. “(Yargıtay 12. C.D. 2016/5571K).

Diyelim ki sanık hakkında ceza davasında 1 yıl 11 ay hapis cezası ve hagb kararı verildi ve bu cezanın 9 ayı tutuklulukta geçirildi. Daha sonra, sanık hakkında 5 yıllık denetim süresini iyi geçirmesi nedeniyle davanın düşmesine karar verildi. Bu durumda sanık hakkında verilen cezanın miktarı, tutuklu kaldığı süreden fazla olduğu için haksız tutuklama nedeniyle tazminat talep edilemez.

Davada hükmedilen tazminat nasıl tahsil edilir?

5271 sayılı CMK’nın tazminat isteminin koşulları başlıklı 142/10 hükmü: Tazminata ilişkin mahkeme kararları, kesinleşmeden ve idari başvuru süreci tamamlanmadan icra takibine konulamaz. Kesinleşen mahkeme kararında hükmedilen tazminat ile vekâlet ücreti, davacı veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirimin yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde ödenir. Bu süre içinde ödeme yapılmaması halinde, karar genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur.

Haksız koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası kesinleştikten sonra, kararın verildiği ildeki muhakemat müdürlüğüne başvuruda bulunulması gerekmektedir. İcra vekalet ücretinin ödenmesi için makbuz kesilmeli ve başvuru dilekçesinin ekiyle birlikte gönderilmelidir. Başvurunun ardından ödeme 30 gün içinde gerçekleşmezse, icra takibi başlatılmalıdır.

Haksız koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında vekalet ücreti nasıl belirlenir?

Haksız koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında davacının davayı avukatla takip etmesi halinde avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince avukatlık ücreti, nisbi olarak hesaplanır. Ancak, ödenecek miktar tarifede sulh ceza hâkimliklerinde takip edilen işler için belirlenen maktu ücretten az, ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar için belirlenen maktu ücretten fazla olamaz.

Davanın reddedilen kısım yönünden (kısmi ret durumunda yani) davalı vekili lehine karşı vekalet ücretine hükmedilmez. Dava tümden reddi halinde ise davalı hazine lehine karşı vekalet ücretine hükmedilir.

Haksız koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası hakkında Yargıtay kararları

Haksız Arama Nedeniyle Tazminat

“Davacının uyuşturucu ticareti ve silah kaçakçılığı yaptığına ilişkin telefon ihbarı üzerine CMK’nın 160. Maddesi gereğince yetkili Cumhuriyet Savcılığınca işin gerçeği araştırmaya başlanmadan, ortada makul şüphe olduğuna dair bir delil ve başka kişi veya olaylar hakkında yapılan bir soruşturma da bulunmadığı ve yapılan aramanın AİHM kararlarındaki ölçütlere ve ilkelere uygun olmadığı dolayısıyla hukuka aykırı olduğu anlaşılmakla davacı lehine makul bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken” Y12 CD 2013/9105E- 2013/30731K

Davanın husumet nedeniyle reddi

“CMK’nın 142/5. maddesi gereğince dava dilekçesi ve eki belgelerin bir örneği Devlet Hazinesinin mahkemenin kendi yargı çevresindeki temsilcisine tebliğ edilip davadan haberdar edilerek yargılamaya devamla davacının tazminat talebinin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava dilekçesinde davalının ”T.C. Devleti” şeklinde gösterildiğinden bahisle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA ” Y12 CD 2015/17211 E- 2017/3508 K.

Tazminatın zenginleşme sonucunu doğurmayacak biçimde hak ve nesafet kurallarına uygun makul ve makbul bir miktar tayini

“Gözaltında ve tutuklu bulunan davacı lehine zenginleşme sonucunu doğurmayacak biçimde hak ve nesafet kurallarına uygun makul ve makbul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerektiği” Ankara BAM 12. Ceza Dairesi 2018/2540 E-2019/2271K

Davayı açabilmek için avukatın vekaletinde özel yetkiye gerek yoktur.

“Davacı vekilinin dava dosyasına sunduğu 12/07/2013 tarihli genel vekaletname ile dava açtığı, 5271 sayılı kanun gereğince tazminat davası açma hususunda vekaletnamede ayrıca özel yetki bulunmasının zorunlu olmadığının anlaşılması karşısında; yargılamaya devamla esas hakkında bir hüküm kurulması gerekirken vekaletnamede tazminat davası açılması hususunda özel yetki bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi” Y 12CD 2018/5101E- 2018/9708K

“Davacı … ….) vekilinin …. 2. Noterliği tarafından düzenlenen…. yevmiye numaralı, 15.05.2007 tarihli genel vekaletnameye istinaden haksız tutuklama nedenine dayalı olarak davacı adına tazminat talebinde bulunduğu, söz konusu vekaletnamenin davacı adına dava açma hak ve yetkisini içerdiği ve vekilin davacı tarafından azledildiğine dair bir azilname de sunulmadığının anlaşılması karşısında, davacı ile vekili arasındaki vekalet ilişkisinin halen devam etmekte olduğunun kabulü ile yargılamaya devamla esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi” Y12 CD 2017/3262 E- 2017/6024 K.

Düşme kararı verildiğinde de haksız koruma tedbirleri nedeniyle maddi ve manevi tazminata hükmedilebilir.

“5271 sayılı CMK’nın 144/1-c maddesinde genel veya özel af, şikayetten vazgeçme, uzlaşma gibi nedenlerle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına veya davanın düşmesine karar verilen veya kamu davası geçici olarak durdurulan veya kamu davası ertelenen veya düşürülen kişilerin tazminat isteyemeyeceğinin belirtildiği, tazminat istemeyecek hallerin belirlenmesine ilişkin nedenlerin niteliği dikkate alındığında, bu hallerin, suçun işlenmesi sonrası değişen taraf iradelerine ya da devletin tasarruflarına dayalı olarak, sanığa ceza verilmemesini öngören kurumlar olduğu, belirtilen maddede, zamanaşımı nedeniyle davanın düşmesine karar verilmesi halinde, tazminat istenemeyeceğine dair açık bir düzenleme bulunmadığı gibi dava zamanaşımı süresinin dolması halinde düşme kararı verilmesi durumunda, bu hususun, dosyanın tarafı olan sanığın eylemlerinden kaynaklanmaması halinde, haksız yere gözaltında veya tutuklu kalan taraf lehine uğranıldığı iddia edilen maddi ve manevi zarar için makul bir tazminata hükmedilmesi gerektiği “Y 12 CD 2019/711E- 2019/10118K

Faiz hesabında taleple bağlılık ilkesi geçerlidir.

“Yasal faizin tutuklama tarihinden itibaren talep edildiği dikkate alınmadan, kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına gözaltı tarihinden itibaren yasal faize hükmolunması” Y12 CD 2017/3262 E- 2017/6024 K.

“Yasal faizin dava tarihinden itibaren talep edildiği dikkate alınmadan, hükmolunan maddi ve manevi tazminat miktarlarına tutuklama tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi” Y 12 CD 2015/1924E- 2015/16491K.

“Hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hükmedilen maddi tazminata ayrıca tutuklama tarihi ile dava tarihi arasında kalan dönem için tahakkuk ettirilen 667,38 TL faiz miktarının da eklenmesi suretiyle fazla miktarda maddi tazminata hükmedilmesi” Y 12 CD 2015/5020E- 2016/7845K

“Davacı tarafça ıslah dilekçesinde açıkça tarih belirtmeden faiz talep edildiği dikkate alınarak kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, gözaltına alma tarihinden itibaren yasal faize hükmolunması” Y12 CD 2017/787E- 2017/8039K

Faiz yönünden ıslah mümkündür.

“Her ne kadar haksız gözaltı ve tutuklama işleminden doğan maddi ve manevi zararın giderilmesi talebini içeren dava dilekçesinde davacı lehine faiz talebinde bulunulmamış ise de, sonradan “ıslah” suretiyle bu hususta sözlü veya yazılı talepte bulunulması mümkün bulunduğundan ve davacı tarafından 30.4.2014 tarihli dilekçeyle sadece maddi tazminat için haksız tutuklama tarihi olan 15.9.2003 tarihinden itibaren faiz talebinde bulunması karşısında, mahkemece bu talep doğrultusunda hükmolunan maddi tazminat yönünden tutuklama tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmemesi” Y12 CD2015/11905E- 2016/10219K

Koruma tedbirlerinin her biri için ayrı ayrı tazminat istenebilir.

“Davacılar … ve … için gözaltı süresine ilişkin tazminat talebinde bulunulmadığı, tazminat talebinin davacıların tutuklu kaldığı süreye ilişkin olduğu dikkate alınmadan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda gözaltı sürelerinin de dahil edilmesi suretiyle hesaplama yapılmış ise de” Y12 CD 2017/3262 E- 2017/6024 K.

Kararda tazminat talep etme hakkı hatırlatılmalıdır.

“Davacılara tazminat talep etme hakkı hatırlatılmakla birlikte, başvuru merci, şekli ve süresinin gösterilmemesi karşısında, usulüne uygun olarak yapılmış bir tebliğden söz edilemeyeceği, bu kapsamda dava açma süresi bakımından CMK’nın 142/1 maddesinde belirtilen 1 yılık sürenin dikkate alınması gerektiği gözetilmeyerek aynı maddede belirtilen 3 aylık hak düşürücü sürede davanın açılmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi” Y12 CD 2016/10707E- 2017/7837K

Cezada yapılan mahsup haksız koruma tedbirleri nedeniyle hükmedilen tazminata engel olmayacaktır.

“Davacı … için gözaltı süresine ilişkin tazminat talebinde bulunulmadığı, tazminat talebinin davacının tutuklu kaldığı süreye ilişkin olduğu ve temyiz incelemesi sırasında Dairemizce Uyap sistemi üzerinden yapılan incelemede, davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı sürelerin Şarkikaraağaç Asliye Ceza Mahkemesinin 02.04.2014 tarih, 2014/43 D.iş sayılı kararıyla aynı mahkemenin 2008/76 Esas – 2009/27 Karar sayılı ceza dava dosyasında mahkum olduğu 2 yıl 1 ay hapis cezasından mahsubuna karar verildiği anlaşıldığından, CMK’nın 144/1-a maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup tazminata engel oluşturmayacak ise de, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği göz önünde bulundurularak davacı lehine makul bir maddi ve manevi tazminata hükmolunması gerekirken, yazılı şekilde fazla maddi ve manevi tazminata hükmolunması” Y12 CD 2017/3262 E- 2017/6024 K.

“…Her ne kadar CMK’nın 144/1-a maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup tazminata
engel oluşturmayacak ise de, mahsup edilen sürenin hükmolunacak tazminat miktarının tayininde
dikkate alınması gerektiği nazara alındığında, davacının tutukluluk süresinin diğer bir
hükümlülüğünden mahsup edilip edilmediğinin araştırılması gerektiğinin gözetilmemesi” Y12 CD 2015/12423E- 2016/11766K

Haksız koruma tedbirleri nedeniyle hükmedilen tazminat hak ve nesafet kurallarına uygun olmalıdır.

“Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacılar … ve … lehine belirtilen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması” Y12 CD 2017/3262 E- 2017/6024 K.

Maddi zararın belirlenebilmesi için gereken araştırma yapılmalıdır.

“Davacının gerçek maddi zararının belirlenmesi bakımından SGK kayıtlarının, ücret bordrolarının getirtilerek maddi zararının hesaplanması; aylık maddi zararın ücret bordrosu, vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi resmi bir belgeyle ispatlanamaması veya aylık net asgari ücret miktarından düşük olması halinde ise, davacının vasıfsız bir işçi gibi değerlendirilerek tutuklu kaldığı dönemde geçerli olan net asgari ücret üzerinden kesinti yapmadan hesaplanacak miktarın maddi zarar olarak ödenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi” Y 12 CD 2017/5709 E-2017/10790 K.

“… Davacının tutuklanmadan önce lpg tüp bayiliği işi yaptığı hakkında koruma tedbiri uygulanmadan önceki 01/01/2009-15/10/2009 tarihleri ile hakkında koruma tedbiri uygulanan 15/10/2009-14/05/2010 tarihleri arasındaki net kârının kayıtlı olduğu … … Vergi Dairesinden istenilip ortalama günlük geliri tespit edilerek davacının tutuklu kaldığı dönem itibariyle elde edilen gelirinde azalma olup olmadığı araştırılarak, gelir kaybı tespit edilmesi halinde gelir kaybı miktarının, tespit edilememesi halinde veya vergi kaydına göre tespit edilen gelir kaybının asgari ücretten az olması durumunda, en azından temel ihtiyaçları karşılayan asgari ücret üzerinden hesaplanacak miktarın maddi tazminat olarak belirlenmesi gerektiği dikkate alınarak, davacının vasıfsız bir işçi gibi değerlendirilerek tutuklu kaldığı döneme ilişkin geçerli net asgari ücret üzerinden hesaplanacak miktarın maddi tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi” Y 12 CD 2019/10907 E-2021/537 K.

“…31.10.2013 tarihinde tutuklanan davacının 04.11.2013 tarihinde işten çıkışının yapıldığı dikkate alınarak, davacının iş yerinden hangi sebeple çıkışının yapıldığı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından ve ilgili iş yerinden araştırılıp, özellikle işe giriş ve işten ayrılış bildirgeleri, hizmet döküm belgeleri başta olmak üzere davacı ile ilgili tüm belgelerin ilgili iş yeri ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından temin edilip dosya içerisine alınarak, davacının tutuklanması sebebiyle işten çıkarıldığının tespiti halinde işveren tarafından davacıya kıdem tazminatı ödenip ödenmediği ve buna dair bir dava açılıp açılmadığı da araştırılarak, ödeme yapılmadığı ve dava da açılmamış olduğunun tespiti halinde davacıya ödenmesi gereken tam kıdem tazminatı miktarının maddi zarar kapsamına dahil edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile ve davacının tutukluluk süresi ile sınırlı olarak hesaplanan kıdem tazminatı miktarının davacıya ödenmesine karar verilmesi” Y12 CD 2016/738E- 2017/4472K

Ev hanımı olan kişiler için de net asgari ücret üzerinden belirlenecek maddi tazminata hükmedilmelidir.

“Ev hanımı olan davacı M. P.’ın, vasıfsız bir işçi gibi değerlendirilerek tutuklulukta ve gözaltında kaldığı dönemde geçerli olan net asgari ücret üzerinden hesaplanacak bir miktarın maddi tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir.” Y12 CD 2013/9341E- 2013/15232K

Kararda tazminat için başvuru merci, şekli ve süresi gösterilmelidir.

“Yasal düzenlemelere bakıldığında; gerek yüze karşı verilen, gerekse yoklukta verilen karar ve hükümlerde yasa yolunun, süresinin, merciin ve şeklinin belirtilmesi ve bu hususların karara yazılması zorunlu kılınmıştır. Somut olayda tazminat talebinin dayanağı olan Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 31/07/2013 tarih, 2012/45-2013/171 Sayılı beraat hükmünde davacılara tazminat talep etme hakkı hatırlatılmakla birlikte, başvuru merci, şekli ve süresinin gösterilmemesi karşısında, usulüne uygun olarak yapılmış bir tebliğden söz edilemeyeceği, bu kapsamda dava açma süresi bakımından CMK’nın 142/1 maddesinde belirtilen 1 yılık sürenin dikkate alınması gerektiği gözetilmeyerek aynı maddede belirtilen 3 aylık hak düşürücü sürede davanın açılmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi” Y12 CD 2016/10707E- 2017/7837

Ceza davasında avukata ödenen vekalet ücreti, maddi tazminat olarak talep edilebilir.

“Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/508 E. – 2012/1252 K. sayılı ceza dava dosyasında davacının vekaletnameli bir müdafi tarafından mı, yoksa baro tarafından atanan müdafi tarafından mı temsil edildiği belirlenerek, davacının vekaletnameli bir müdafi tarafından temsil edildiğinin tespit edilmesi halinde, davacı tarafça sunulan serbest meslek makbuzu suretlerine dair olarak beraat karar tarihinden önce düzenlenmiş ve anılan ceza dava dosyasına dair olduğu anlaşılan serbest meslek makbuzu bulunup bulunmadığı araştırılarak, ancak böyle bir serbest meslek makbuzunun bulunması halinde, ”taleple bağlılık” kuralı gereğince, davacı lehine talep edilen miktarı geçmeyecek şekilde vekalet ücreti miktarının maddi zarar kapsamında davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi” Y12CD 2017/787E- 2017/8039K

Haksız tutuklamadan kaynaklanan tazminat davalarında, ancak davanın tamamen reddi halinde davalı hazine lehine vekalet ücretine hükmolunabilecektir.

” Haksız tutuklamadan kaynaklanan tazminat davalarında, ancak davanın tamamen reddi halinde davalı hazine lehine vekalet ücretine hükmolunabileceği, davanın kısmen kabul edilmiş olunması karşısında davalı hazine lehine vekalet ücretine hükmolunması” Y 12CD 2018/4954 E- 2018/9327 K.

Ölçüsüz uygulanan adli kontrol tedbirinden kaynaklı CMK 109.göre maddi ve manevi tazminat talep edilebilir.

“…3 yıl 6 ay 18 gün süre ile her gün 18:00 – 22:00 saatleri arasında karakola başvurarak imza atmak suretiyle uygulanan adli kontrol tedbirinden (CMK’nın 109.) dolayı beraat eden sanığın maddi ve manevi olarak zarar gördüğü , adli kontrol kararının yasadaki amacını aşmış olduğu, davacı yararına (hak ve nasafet ilkelerine uygun) makul oranda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği…”Y 12CD 2014/13444 E- 2015/2705 K.

Haksız koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası hakkında Aym kararları

Anayasa Mahkemesi ödenen tazminatın yetersiz olması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği sonucuna varmıştır.

“… tazminat miktarının somut olayın koşullarında -başvurucunun çocuk olması da göz önünde bulundurulduğunda- tazminat hakkının özünü zayıflatacak kadar düşük olduğu anlaşılmaktadır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ve başvurucuya 5.000 TL. manevi tazminat ödenmesine karar vermiştir.” AYM 19.6.2019 tarih, BB 54/19

Anayasa Mahkemesi hukuka aykırı adli kontrol tedbiri nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği sonucuna varmıştır.

“Ancak 5271 sayılı Kanun’un 141. ve devamı maddelerinde adli kontrol, tazminat talep edilebilecek koruma tedbirleri arasında sayılmamıştır. İlk derece mahkemesi başvurucunun açtığı tazminat davasında adli kontrol tedbirine ilişkin talebiyle ilgili herhangi bir değerlendirmede bulunmamış, istinaf mahkemesi ise adli kontrol tedbirinin tazminat hesabına dâhil edilemeyeceğini belirtmiştir. Yargıtay da konutu terk etmeme şeklindeki adli kontrol tedbirinden kaynaklanan tazminat isteminin reddedilmesi gerektiği yönünde kararı vermiştir. Dolayısıyla konutu terk etmeme şeklindeki adli kontrol tedbiri bakımından etkili bir tazminat imkânının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” AYM 21.2.2023 tarih, BB 16/23

Haksız koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası dilekçe örneği

Haksız koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası dilekçe örneğine Haksız koruma tedbirleri nedeniyle tazminat örnek dilekçe başlıklı yazımızdan ulaşabilirsiniz.

 

İşbu davalarda hak kaybına uğramamak adına bu konuda tecrübeli ve uzman avukatlardan profesyonel hukuki destek alınmasını tavsiye ederiz.

 

Tazminat Hukuku Departmanımız ile iletişime geçiniz.

Y & K Hukuk – Tazminat Hukuku Departmanı

Avukat Zeynep Yılmaz

 

 

 

İlgili Yazılar

GDPR

  • Çerez Politikası
  • Gizlilik Politikası

Çerez Politikası

Çerez Politikası

Y & K Hukuk ve Danışmanlık (‘’Y & K Hukuk’’) olarak internet sitemizde çerez kullanmaktayız. Bu çerez politikası, (‘’Politika’’) Y & K Hukuk tarafından yönetilen bilmem ne adresli internet sitesi için geçerli olup çerezler hiçbir politikada belirtilen şekilde kullanılacaktır.

Çerez nedir?

Çerezler bir internet sitesini ziyaret edildiğinde internet sitesi tarafından tarayıcı aracılığıyla cihazına veya A sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır.

Çerezler hangi amaçla kullanılmaktadır?

Çerezler genellikle site kullanıcısının deneyim kalitesini arttırmak için kullanılır. Çerezler sayesinde ziyaret edilen, internet sitesi tekrar ziyaret edildiğinde ziyaretçinin önceki tercihlerini hatırlayabilir, böylece internet sitesinin işlevselliğini arttırarak sunulan hizmeti geliştirir. Çerezler aynı zamanda internet sitesi üzerinden yeni özellikler sunmak ve sunulan özellikleri iyileştirmek için kullanılmaktadır.

Sitemizde kullanılan çerezler nelerdir ve ne süreyle kullanılırlar?

  1. Teknik çerezler

Teknik çerezler sitenin olması gerektiği gibi çalışmasını sağlamaktadır sitenin çalışmayan sayfaları ve alanları bu çerezlerle tespit edilir ve onarımı için aksiyon alınır. Bu çerezin kullanım süresi bir yıldır

  1. Analitik çerezler,

Analitik çerezler siteyi ziyaret edenlerin sayılarının belirlenmesi, sayfa hangi sayfaların ziyaret edildiğinin tespiti, sitenin ziyaret edildiği saatler gibi verilerle ilgili sonuç üretimini sağlayan çerezlerdir. Bu çerezin kullanım süresi bir yıldır.

  1. Üçüncü taraf çerezleri

Üçüncü taraf çerezleri, diğer siteler tarafından oluşturulur ve ziyaretçilerin gördüğü reklam veya resim gibi içeriklerin bir kısmına sahiptir. Çerezin kullanım süresi bir yıldır.

Çerezler hiçbir politikada belirtilen amaçlar dışında kullanılmamakta olup tüm ilgili işlemler veri koruma mevzuatına uygun olarak yürütülmektedir.

Toplanan veriler nelerdir?

Yukarıda adı geçen çerezlerle toplanan veriler şunlardır:

  • Kullanıcının sitede geçirdiği vakit
  • Kullanıcının site içerisindeki davranışları

Gizlilik Politikamız

Topladığımız verilerle ilgili internet sitemizin gizlilik politikasına şu adresten ulaşabilirsiniz. Internet sitemizi kullanmak için çerez kullanımı zorunlu değildir. Bu bağlamda çerezlerden bazılarını veya tamamını kabul etmeniz halinde kullanıcı deneyiminizin kalitesi düşebilir. Veya sitede iş çeşitli işlev bozuklukları meydana gelebilir. Bu bozukluklardan şirketimiz sorumlu değildir.

İnternet sitesini görüntülemek için farklı araçlar (ör. bilgisayar, cep telefonu ya da tablet) kullanıyorsanız, bu cihazların her birinde kullandığınız tarayıcının çerez tercihlerinize uygun olduğundan emin olun.

Bu politika en son 10.05.2023 tarihinde güncellenmiştir.

Gizlilik Politikası

GİZLİLİK POLİTİKASI

Y & K Hukuk ve Danışmanlık (‘’Y & K Hukuk’’), internet sitesini ziyaret eden kişilerin paylaşmış olduğu bilgilerin gizliliğini sağlamayı ilke olarak kabul etmiştir. Bu nedenle işbu Gizlilik Politikası, kişilerin hangi bilgilerinin, hangi yollarla işlendiğini bu bilgilerin hukuka uygun olarak vermiş olduğunuz izin kapsamında hangi üçüncü kişilerle paylaşıldığını ve Y & K Hukuk tarafından ne şekilde korunduğunu açıklayarak sizi bilgilendirmek amacıyla oluşturulmuştur. Ayrıca işbu Gizlilik Politikası çerçevesinde bu bilgilerin doğruluğunun sizler tarafından nasıl denetlenebileceği ve istendiğinde şirketin internet sitesine başvurarak bu bilgilerin silinmesini nasıl sağlayabileceğiniz belirtilmiştir. Y & K Hukuk tarafından kişilere her türlü kanaldan sunulan tüm hukuk ve danışmanlık hizmetleri kısaca ‘’Hizmet’’ olarak anılacaktır.

Veri sorumlusu

Kişisel veri kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin isim, soy isim, doğum tarihi veya telefon numarası gibi her türlü bilgiyi ifade etmektedir.

Kişisel verileriniz, veri sorumlusu sıfatıyla adresinde bulunan YK Hukuk ve Danışmanlık tarafından 6698 sayılı kişisel verilerin korunması kanunu başta olmak üzere ilgili mevzuat düzenlemeleri ve yetkili otorite kararları duyurularıyla işbu Gizlilik Politikası çerçevesinde işlenmektedir. Y & K Hukuk gizliliğinizin ve kişisel verilerinizin korunmasına ilişkin endişelerinizi saygı duymaktadır. Bu kapsamda Y & K Hukuk kişisel verilerinizi, KVKK başta olmak üzere, kişisel verilerin korunmasına ilişkin tüm mevzuat hükümlerine uygun şekilde işletmekte. Verilerinizin düzenli şekilde barındırılmasını sağlamakta ve olası hukuka aykırı erişimlere karşı gerekli tüm güvenlik tedbirlerini almaktadır. İşbu Gizlilik Politikası metni Y & K Hukuk tarafından aşağıda belirtilen kanallar vasıtasıyla hangi kişisel veri kategorilerinizin toplandığı ve hangi süreçler ve amaçlarla işlendiği hangi alıcı grupların aktarıldığı kişisel verilerinizin korunmasına ilişkin haklarınızı veri sorumlusu olarak şirketin aydınlatma yükümlülüğü kapsamında sizleri bilgilendirmesi gereken diğer açıklamaları içermektedir.

Gizlilik Politikasının kapsamı ve toplanan veriler

Belirli bir kişiye ait kullanılacak ve işlenecek bilgiler yalnızca bu kişinin kendi istemiyle veri girmesi veya bu hususta açıkça muvafakat vermesi halinde mümkündür. Veri girilmesi veya bu konuda açıkça muvafakat verilmesi, kişinin aşağıda belirtilen şartlar ile mutabık olduğunun göstergesidir. Internet sitesi ziyaret edildiğinde bazı bilgiler, internet sitesi sunucularında depolanır.

Bu veriler şu şekilde olabilir:

  • isim,
  • soyisim,
  • adres,
  • e-mail,
  • telefon

Bu veriler doğrultusunda site kullanıcısı hakkında birtakım sonuçlar çıkarılır. Ancak bu kişisel veriler sadece anonim olarak kullanılabilir. Bu verilerin dışarıdan bir hizmet sağlayıcısına aktarılması durumunda veri güvenliğini düşünmeyin. Mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde aktarılması için gerekli işlemler gerçekleştirilir.

Kendi isteğinizle kişisel verilerin verilmesi halinde Y & K Hukuk bu bilgileri yasada öngörülen veya kullanıcılı kullanıcının kabul beyanında belirtilen sınırlamalar çerçevesinde kullanacağını ve bu çerçevede işleme tabi tutacağını ve aktarılacağını taahhüt eder

Kişisel verilerin ve çerezlerin kullanım amaçları aşağıda listelenmiştir:

  • Kullanıcıların deneyimlerini özelleştirme
  • Kullanıcılarla iletişimin sağlanması

Sunulan hizmetin bir parçası olarak Y & K Hukuk hizmet alan kişilerin kişilere ilişkin bilgilere hiç bu Gizlilik Politikası kapsamında elde edebilir ve aktarabilir. Bu tür bilgi aktarımları üçüncü kişiler tarafından belirlenen şartları ve üçüncü kişilerin de mevcut sözleşmelere ve yürürlükteki mevcut yasal mevzuata uygun olarak yapılır. İşbu Gizlilik Politikası bilgi aktarımı yapılan çocuk işte gizlilik uygulamalarını yansıtmamaktadır ve onların gizlilik politikalarından veya uygulamalarından Y & K Hukuk sorumlu değildir. İşbu Gizlilik Politikası şirketin kendi kontrolü dışındaki uygulamalar tarafından toplanılan bilgiler üçüncü taraflara internet siteleri ve platformlar tarafından toplanılan bilgiler, üçüncü taraflarca Y & K Hukuk internet sitesindeki bağlantılar üzerinden toplanan bilgiler veya şirketin sponsor olduğu veya katıldığı üçüncü taraf internet sitesi üzerindeki başlıklar, kampanyalar ve diğer reklam ve tanıtımları kapsamamaktadır. Üçüncü tarafların kendi internet siteleri yoluyla topladığı, sakladığı ve kullandığı kişisel verilere yönelik yapılan işlemlerden Y & K Hukuk sorumlu değildir.

Çocukların gizliliği

İnternet sitemizde 18 yaşının altındaki çocuklardan bilerek veri toplamaktadır. Eğer 18 yaşın altındaysanız lütfen hizmetleri kullanarak herhangi bir kişisel verinizi paylaşmayınız. Bu noktada çocukların veli veya vasileri işbu Gizlilik Politikasının uygulanması konusunda çocuklarını kişisel verilerini paylaşmamaları konusunda eğiterek yardımları beklenmektedir.

Çerez kullanımı

Y & K Hukuk anılan kişisel verilerden bazılarını teknik bir iletişim dosyasını kullanarak elde edebilir. Bahsi geçen teknik iletişim dosyaları ana bellekte saklanmak üzere bir internet sitesinin kullanıcının tarayıcısına gönderdiği küçük metin dosyalarıdır. Teknik iletişim dosyası bir internet sitesi hakkında durum ve tercihleri saklayarak internetin kullanımını kolaylaştırır. Teknik iletişim dosyası internet sitesinin kaç kişinin kullandığını, bir kişinin internet sitesini hangi amaçla kaç kez ziyaret ettiğini ve ne kadar kaldıklarını belirten istatistik, fiziksel bilgiler elde etmeye ve kullanıcılar için özel tasarlanmış kullanıcı sayfalarından dinamik olarak reklam ve içerik üretilmesine yardımcı olur.

Teknik iletişim dosyası ana bellekte veya e postalardan veri veya başka herhangi bir kişisel veri almak için tasarlanmamıştır. İnternet sitesinde kullanılan çerezler şu şekildedir:

  • İnternet sitesini bulmak amacıyla kullanılan kelimeler
  • İnternet servisi sağlayıcısının ismi

Hizmetlerden faydalanabilmek için gereken veriler

Y & K Hukuk internet sitesi üzerinden yaptığınız hizmet alımlarında güvenliğinizi önemsemektedir. Bu nedenle kredi kartı bilgileriniz sadece avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti satın alım işlemi gerçekleştirilirken kullanılır ve veri tabanında kayıtlı olarak tutulmaz.

Diğer internet sitelerine verilen bağlantılar

Y & K Hukuk internet sitesi içeriğinde üçüncü kişilere ait internet sitelerine yönlendiren bağlantılar/linkler içerebilecek olup iş bu Gizlilik Politikası bu internet siteleri için geçerli değildir. Y & K Hukuk bu internet sitelerine ilişkin herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.

Sosyal medya

Y & K Hukuk internet sitesi üretilen içeriklerin sosyal medya ağlarında paylaşılan bilmesi için bazı sosyal medya ağlarına gömülü şekilde bağlantı vermektedir.

Bu bağlantılı hizmetler yalnızca onay verilmesi durumunda paylaşmakta olup bu sosyal medya bağlantılarının amacı, site içeriklerinin görüntülenmesi ve istenildiğinde arkadaşlarınızla ve yakınlarınızla paylaşabilmenizdir. Bu yönlendirilen sosyal medya ağlarıyla ilgili veri paylaşımı, onların sitelerinde ilan ettikleri gizlilik politikalarına tabidir. Bu gizlilik politikalarını da incelemeniz önem taşımaktadır.

Bilgi, güncelleme ve değişiklik

Şirket, gizlilik veriyi koruma prensiplerini güncel tutmak ve ilgili mevzuata uygun hale getirmek için iş bu Gizlilik Politikasının içeriğini dilediği zaman değiştirebilir. Değişen Gizlilik Politikası Y & K Hukuk internet sitesinde ilan edilir. Gizlilik Politikası’nın güncel haline https://www.ykavukatlik.com/ adresinden sürekli olarak ulaşmanız mümkündür. İşbu Gizlilik Politikasına değiştirilmesinden sonra şirketin hizmet veya uygulamalarını kullanmaya devam etmeniz halinde yapılan değişiklikleri kabul ettiğiniz varsayılır. Şirketin değişiklik yaptığı Gizlilik Politikası hükümleri internet sitesinde yayınlandığı tarihte yürürlük kazanır.

Veri saklama süresi

Üye olurken, doğrudan paylaşılan veriler üyelik süresinin devamı boyunca saklanmaktadır. Bültene abone olurken, paylaşılan veriler abonelikten ayrılana kadar sistemde saklanmaktadır.

Kişisel verilerin ne şekilde işlenebileceği

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca Y & K Hukuk ve Danışmanlık ile paylaşılan kişisel veriler, tamamen veya kısmen otomatik olarak veya herhangi bir veri kayıt sisteminin parçası olmak kaydıyla otomatik olmayan yollarla elde edilerek kaydedilerek depolanarak değiştirilerek yeniden düzenlenerek kısacası veriler üzerinde gerçekleştirilen her türlü işleme konu olarak tarafımızca işlenebilecektir. KVKK kapsamında veriler üzerinde gerçekleştirilen her türlü işlem kişisel verilerin işlenmesi olarak kabul edilmektedir.

Kişisel verilerin aktarılabileceği üçüncü kişi veya kuruluşlar hakkında bilgilendirme

Yukarıda belirtilen amaçlarla YK hukuk ve danışmanlık ile paylaşılan kişisel verilerin aktarılabileceği kişi ve kuruluşlar ana hissedarlar, hissederler. Reklam verenler, doğrudan veya dolaylı yurt içi, yurt dışı iştiraklerimiz, başta Y & K Hukuk ve Danışmanlık altyapısını kullanan üye firmalar, sınırlı olmamak üzere sunulan hizmet ile ilgili kişi ve kuruluşlar olmak üzere faaliyetlerimizi yürütmek üzere veya veri işleyen sıfatıyla hizmet aldığımız iş birliği yaptığımız program ortağı kuruluşları, yurt içi, yurt dışı kuruluşlar ve diğer üçüncü kuruluşlar ve kuruluşlardır. Mahkemelerden gelen bağlayıcı taleplere yönelik olarak hukuki yükümlülüklerimiz dahilinde verilerinizi istisnai olarak resmi kurumlarla paylaşılabilecektir.

Reklam amaçlı kullanılacak çerezlere ilişkin düzenlemelerimiz ‘’Y & K Hukuk ve Danışmanlık Çerez Politikası’’ olup şu anda okuduğunuz kişisel gizlilik ve kişisel verilerin korunması politikasının bir parçasını oluşturmaktadır. Çerez politikamız hakkında bilgi edinmek için lütfen tıklayın.

KVK yürürlüğe girmeden önce elde edilen kişisel veriler

Y & K Hukuk ve Danışmanlık internet sitesinde KVKK’nın yürürlük tarihi olan 07.04.2016 tarihinden önce depolanan kişisel veri bulunmamaktadır.

Veri sahibinin hakları

Veri sahibi verilerine erişim hakkını her zaman kullanabilir. Buna ek olarak ilgili şartların yerine getirilmesi durumunda KVKK madde 11 düzenlenen haklar ve aşağıda belirtilen haklar kullanılabilir.

  • Düzeltme hakkı,
  • Silme hakkı işlemeyi kısıtlama hakkı,
  • Yetkilileri koruma,
  • Denetim kurumu üzerinden şikayet oluşturma hakkı,
  • Veri taşınabilirliği hakkı

Kişisel verilerin şirketin kanuni bir faydaya sahip olduğu zeminde işlenmesine ilişkin faaliyetler söz konusu olduğunda içinde bulunulan özel durum ve sonucunda oluşan gerekçeler dolayısıyla veri sahibi, kişisel verilen işlenmesini itiraz hakkına sahiptir. Y & K Hukuk verilen işlenmesine ilişkin olarak korunması gereken çıkarların, hakların ve özgürlüklerin üzerinde yer alan önemli bir gerekçe olduğunu kanıtlayamadığı

veya bu işlem, kanuni hak taleplerde bulunmak, bu talepleri kullanmak veya savunmak gibi amaçlara hizmet ettiği sürece Y & K Hukuk verilerin işlenmesini durduracaktır. Kişisel verilen işlenmesine onay verilmesi halinde onayın geri çekilmesi imkanı vardır. Kanun kapsamındaki kişisel verileriniz ile ilgili her türlü talep, şikayet ve önerilerinizi, kimliğinizi tevsik edici belgeler ve talebinizi içeren dilekçeniz ile aşağıdaki adresimize ulaştırabilir veya şirketimizin  ykavukatlikburo@gmail.com posta adresine gönderebilirsiniz.

Adresimiz

Alanönü Mh. Maide Bolel Huzurevi Cad. Hukukçular İş Merkezi No: 9/8 Odunpazarı/Eskişehir