İş Hukuku

İşçinin İş Güvenliğini Tehlikeye Düşürmesi –

iscinin is guvenligini tehlikeye dusurmesi is hukuku avukati 2024 10197

İşçinin kasıtlı davranışı ya da görevini savsaması sonucu işyerindeki işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi işverene fesih hakkı veren bir durumdur. İşçinin iş güvenliğini tehlikeye düşürmesi durumunun oluşabilmesi için belirli şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar:

  1. İşçinin İş Güvenliğini Tehlikeye Düşürmesi Gerekir: İşçinin iş güvenliğini tehlikeye düşürmesi için kasıt veya ihmal söz konusu olmalıdır. İşçinin kendi isteği veya dikkatsizliği sonucu iş güvenliği riske girmelidir.
  2. Tehlike İşçinin Kusurlu Bir Davranışının Sonucu Doğmalıdır: İş güvenliğini tehlikeye düşüren davranışın sonucunda gerçek bir tehlike ortaya çıkmalıdır. Bu tehlikenin işyerindeki çalışanların sağlığının, yaşamlarının veya iş güvenliğinin doğrudan etkilenmesine sebep olmalıdır.

İşverenin iş güvenliği tedbirleri alması önceliklidir. Ancak işçiler de bu tedbirlere uymakla yükümlüdürler. İşçinin iş güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işverenin fesih hakkını doğurur. Bu durumda, işverenin fesih hakkını kullanabilmesi için işçinin kasıtlı davranışı veya ihmalinin iş güvenliğini riske sokması ve bu davranışın gerçek bir tehlike oluşturması gerekmektedir.

İşçinin İş Güvenliğini Tehlikeye Düşürmesi Halinde İşçi İşten Çıkarılabilir Mi?

İşçinin iş güvenliğini tehlikeye düşürmesi durumunda işverenin fesih hakkı doğar. İş Kanunu’nun 25/II-ı maddesi uyarınca, işçinin kendi isteğiyle veya ihmali sonucu iş güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işverenin haklı fesih nedenleri arasında yer alır. Bu durumda işveren işçinin iş sözleşmesini feshedebilir.

İşçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusundaki tedbirlere uymakla yükümlüdürler. İşçinin iş güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işverenin fesih hakkını doğururken, herhangi bir zararın oluşması şart değildir. Yani işverenin fesih hakkını kullanması için gerçek bir zararın meydana gelmesi gerekmez. İşçinin iş güvenliğini tehlikeye düşürecek davranışta bulunması, işverenin fesih hakkını doğuran yeterli bir sebep olarak kabul edilir.

Ancak her durumda ayrıntılı değerlendirme yapmak gerekir. İşçinin kusuru ve iş güvenliğini tehlikeye düşüren davranışı işverence incelenmelidir. İşverenin fesih hakkını kullanmadan önce işçiye gerekli uyarıların yapılması ve işçiye gerekli eğitimlerin verilmiş olması önemlidir.

İşçinin İş Güvenliğini Tehlikeye Düşürmesi Halinde İşçi Ne Kadar Sürede İşten Çıkarılmalıdır?

İşçinin iş güvenliği tehlikeye düşüren davranışının öğrenilmesinden itibaren 6 iş günü içerisinde işveren tarafından fesih hakkı kullanılmalıdır. Aksi halde işveren haklı fesih yapamaz. Sürenin geçmesine rağmen yapılan fesih ise haksız olur. 

İşçinin İş Güvenliğini Tehlikeye Düşürmesi Halinde İşverenin Yapması Gerekenler Nelerdir?

İşveren öncelikle iş güvenliğinin tehlikeye düşürüldüğünü tespit etmek amacıyla tutanak düzenlemelidir. Tutanakta olayı görenlerini ifadelerine de yer verip işçinin kusuru belirlenmelidir. Bu hususlara dikkat edilmeden yapılan fesihlerde işverenin dava aşamasında tehlikeyi ve kusuru ispatlaması zorlaşabilir. 

İşçinin İş Güvenliğini Tehlikeye Düşürmesi Nedeniyle İşten Çıkarılan İşçinin Hakları Nelerdir?

İşverenin bu haklı feshi nedeniyle işçi kıdem ve ihbar tazminatı talep edemez. Ancak kullanılmamış yıllık izin süresine göre hesaplanacak izin alacağı talep edilebilir. 

İşçi feshin haksız olduğunu düşünüyorsa işe geri dönmek için işe iade davası açabilir. Kıdem ve ihbar tazminatı diğer feshe bağlı alacaklar için ise iş mahkemesine başvurmalıdır.

İşçinin İş Güvenliğini Tehlikeye Düşürmesi Yargıtay Kararları


  • Yargıtay 9.HD. Esas:2017-863 Karar:2020-14156 Karar Tarihi:02.11.2020
  • Baret takmayan işçinin iş sözleşmesi haklı nedenle feshedilebilir.

Somut uyuşmazlık bu yasal düzenlemeler ve açıklamalara göre değerlendirildiğinde; Dosya içeriği, işverence tutulan tutanaklar ve tanık beyanlarına göre davacının davalı işyerinde değirmen katında çalıştığı, İş güvenliği talimat ve tutanağına göre işyerinde baret takmanın gerekli olduğu, davacının baret takmadığı anlaşılmıştır. Davalı işveren tarafından davacının iş sözleşmesi İş Kanunu’nun 25/II-(ı) maddesi uyarınca süresi içinde derhal sona erdirilmiştir. Buna göre davalının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğinin kabulü ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile kabulü hatalıdır.


  • Yargıtay 9. HD. Esas:2015-6797 Karar:2015-12506 Karar Tarihi:31.03.2015
  • Petrol tankeri kullanırken cep telefonu kullandığı tespit edilen işçinin sözleşmesinin haklı nedenle feshi yerindedir.

Somut olayda davalı Orpet firması dava dışı Shell Gas firması tarafından bayilerine satılan LPG’nin taşıma işini yapmaktadır. Davacının lpg tanker şoförü olarak çalışırken 09.03.2009 tarihinde dava dışı Shell Gas firması yetkilileri tarafından araç kullandığı esnada cep telefonu ile konuştuğu tespit edilmiş ve 10.03.2009 tarihinde bu durum davalı şirkete bildirilmiştir. Dosya içindeki işçiye tebliğ edilen işyeri kuralları ve bunlara aykırı davranılması halinde uygulanacak müeyyidelere ilişkin belgelere göre araç kullanırken cep telefonu ile konuşmanın cezası işten çıkartılma olarak düzenlenmiştir. Davacının lpg taşıyan tanker şoförü olarak araç kullanırken cep telefonu ile konuşması davalı işverene İK 25/II-ı maddesi uyarınca iş güvenliğini tehlikeye düşürme nedeniyle iş sözleşmesini haklı fesih imkanı vermektedir. Ancak davalı işveren İK 25/II maddesi uyarınca haklı nedenle iş sözleşmesini feshederken İK 26. maddesindeki 6 iş günlük ve bir yıllık sürelere riayet etmek zorundadır.

Davalı işveren haklı feshe konu olayı 10.03.2009 tarihinde öğrenmiştir. Aynı gün işçiyi 17.04.2009 tarihine kadar izne çıkarmış ve izin dönüşü işten çıkartacağını işçiye şifai olarak söylemiştir. Davalı işveren tarafından 10.03.2009 tarihinde yapılan usulüne uygun bir fesih bildirimi yoktur. Davalı işveren fesih bildirimini 17.04.2009 tarihinde yazılı olarak izin dönüşünde yapmıştır. Bu fesih bildiriminde yeni iş bulduğu nedenine dayanmamıştır. İzine ayırmada derhal fesih hakkını kullanmamıştır. Ayrıca izine gönderme hak düşürücü süreyi etkilemez.

Davalı işveren yukarıda belirtildiği üzere İK 26. maddesinde düzenlenen alt iş günlük hak düşürücü süreyi kaçırmıştır. Bu süre geçtikten sonra işverence yapılan fesih haksızdır. Mahkemece davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının hüküm altına alınması gerekirken reddi isabetsizdir.


  • Yargıtay 9. HD. Esas:2009-37034 Karar:2011-47935 Karar Tarihi:12.12.2011
  • Verilen tüm eğitimlere rağmen şoförün emniyet kemeri takmadığı anlaşıldığından işverenin feshi haklıdır.
  • İş güvenliğinin tehlikeye düşürülmesi

Somut olayda, şoför olarak çalışan davacı işçiye davalı işveren tarafından iş güvenliği eğitimi kapsamında; emniyet ve kaza önleme tedbirleri, sürüş teknikleri, emniyet kemeri takma zorunluluğu ve önemi ile ilk yardım konularında yazılı ve uygulamalı eğitimler verildiği anlaşılmaktadır.

Feshe konu olan olayda davacının emniyet kemeri takmadan araç kullandığı tespit edilmiş ve davacı yazılı olarak uyarılmak istenmiş, ancak davacı uyarıyı imzalamaktan ve almaktan imtina etmiştir. Bu nedenle davalı işveren tarafından davacının iş sözleşmesi İş Kanununun 25/II-h-i maddesi uyarınca derhal sona erdirilmiştir.

Davacı, Karayolları Trafik Kanunu’nda emredici olarak düzenlenen emniyet kemeri takma zorunluluğuna aykırı hareket etmiştir. Bu davranış aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin kurallara da aykırılık teşkil etmektedir. Davacının, işyerinde şoför olarak çalışması da dikkate alındığında emniyet kemeri takmadan araç kullanması ağır kusur teşkil ettiği gibi objektif olarak iş güvenliğini de tehlikeye düşürecek niteliktedir.

Bu nedenle davalının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğinin kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken söz konusu taleplerin kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.


  • Yargıtay 9. HD. Esas:2012-1230 Karar:2014-6225 Karar Tarihi:27.02.2014
  • Güvenlik kamerası görüntülerini izlemediğinden hırsızlığın engellenemediği anlaşıldığından sözleşme feshi haklıdır.

Somut olayda, dosya içeriğine göre davacının olay tarihinde işyerinin güvenliğinin sağlanması için görevlendirildiği, görevli olduğu sırada işyerinin yanında bulunan depoya hırsızlık amacıyla gelen kişilerin, kamyonu depoya yanaştırıp, depodan hurda yüklediğinin açıkça izlenebildiği halde, görüntüleri takip etmeyip, ilgililere ve emniyete olay anında bilgi vermediği, tesadüfen işyerinden çıkan işçiyi gören hırsızların olay yerinden kaçtıkları şeklinde gelişen olayda, davacının görevini gereği gibi yapmadığı anlaşılmaktadır. Yapılan işin ihmal edilmesi ve görev tanımı gözetildiğinde, işverence yapılan fesih İş Kanunu’nun 25/II-ı maddesinde tanımlanan haklı fesih imkanını tanımakta olup, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabul kararı verilmesi hatalı olup, bozma nedenidir.


  • Yargıtay 9. HD. Esas:2016-9142 Karar:2019-20196 Karar Tarihi:18.11.2019
  • İşçi görev mahallini terk ettiğinden fesih haklıdır.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden, güvenlik görevlisi olan davalının 22.12.2012 günlü gece nöbeti sırasında site sakinine ait ve anahtarı görevi gereği kendisine teslim edilen bir aracı keyfi şekilde belirsiz bir süre kullandığı, site sakininin yakıt göstergesindeki farkı görmesi üzerine incelenen güvenlik kamerası görüntülerinden durumun 24.12.2012 gününde öğrenildiği, davacının işverene verdiği yazılı savunmasında bir an için boş bulunup araçla markete sigara almaya gittiğini beyan ettiği, bunun üzerine işverenin 26.12.2012 gününde davacının iş akdini feshettiği anlaşılmaktadır.

Güvenlik görevlisi olan davacının anahtarı kendisine teslim edilen korumakla yükümlü olduğu aracı keyfi şekilde kullanması ve bu süre içinde emniyetinden mesul bulunduğu siteyi de terk etmesi doğruluk ve bağlılık kurallarına aykırı olduğu gibi işyerinin güvenliğini de tehlikeye düşürmektedir. Bu durumda işverence yapılan feshin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II- e ve ı maddelerine göre haklı nedene dayandığı kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmelidir. Taleplerin yazılı şekilde kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.


  • Yargıtay 9. HD. Esas:2009-42783 Karar:2012-4557 Karar Tarihi:20.02.2012
  • Güvenlik görevlisinin yemek yemek için dışarıya çıkması bir kere bile olsa işin güvenliğinin tehlikeye düşürülmesi niteliğinde olduğundan fesih haklıdır.
  • İşçinin iş güvenliğini tehlikeye düşürmesi

Somut olayda, davacı, güvenlik görevlisi olarak davalı işveren emrinde çalıştığını ve yiyecek almak için işyerini kısa süreli olarak terk ettiğini ve görevinin ihmal kastı olmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı istemiştir.

Davalı taraf, davacının daha önce de görev yerini terk ettiğinin tespit edilip uyarıldığını ve olay günü yemek yemek için görev yerini terk ettiği tespit edilen davacının sözleşmesinin, iş güvenliğini tehlikeye düşürmesi nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini belirtmiştir.

Mahkemece, davacının kısa süreli olarak görev yerinden ayrılması sonucu işverenin bir zararı doğmadığı ve iş güvenliğinin tehlikeye düştüğü ispatlanamadığından fesih haksız bulunarak kıdem ve ihbar tazminatı isteği kabul edilmiştir.

Davacı, güvenlik görevlisi olarak çalışırken yemek yemek amacıyla dahi olsa görev yerini terk etmiş olmakla iş güvenliğini tehlikeye düşürmüş sayılır. Dairemizin yerleşik kararlarına göre bu eylemin bir kez bile olması sonucu değiştirmeyeceğinden işverence yapılan fesih haklı olup, kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi yerine kabulü hatalıdır ve bozmayı gerektirmiştir.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir