Hukuki Makaleler

Anlaşmalı Boşanma Protokolüne Uyulmazsa Ne Olur?

Anlaşmalı Boşanma Protokolüne Uyulmazsa Ne Olur

Anlaşmalı Boşanma Protokolüne Uyulmazsa Ne Olur; Anlaşmalı boşanma protokolü, boşanma sürecinde tarafların karşılıklı olarak anlaşmalarını ve haklarını belirleyen bir belgedir. Bu protokol, boşanma sonrası uyulması gereken nafaka, velayet, kişisel ilişki, mal paylaşımı gibi konuları kapsar ve mahkeme kararının kesinleşmesi ile geçerlilik kazanır. Ancak protokole uyulmaması durumunda çeşitli yasal işlemler başlatılabilir. 

Protokole uyulmaması durumunda, öncelikle ihlal edilen hükümlere göre hareket edilir. Örneğin, nafaka ödemeleri veya tazminat gibi maddi yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde alacaklı taraf ilamlı icra takibi başlatma hakkına sahiptir.

Anlaşmalı Boşanma Protokolü Nedir?

Anlaşmalı boşanma protokolü, boşanmadan sonra  tarafların karşılıklı olarak anlaştıkları hak ve yükümlülükleri belirten yazılı bir belgedir. Bu protokol, tarafların  nafaka, velayet, kişisel ilişki, tazminat ve mal paylaşımı gibi konularda uzlaştığı hususları içerir. Anlaşmalı boşanma protokolünde boşanmanın feri niteliğindeki konulardan olan nafaka, velayet ve müşterek çocukla kişisel ilişki hususları yer almalıdır. Bunun dışında mal paylaşımı, ev eşyalarının paylaşımı, ziynet eşyalarının durumu ve tazminat gibi mali konular da protokolde yer alabilir. 

Anlaşma protokollerinde herhangi bir şekil şartı olmamakla birlikte, uygulamada bu protokoller yazılı olarak hazırlanır ve her iki eşin de imzasını içermelidir. Anlaşmalı boşanma protokolünün hakim tarafından onaylanması sürecinde, mahkeme öncelikle tarafların katıldığı duruşmada kısa karar verir ve boşanmalarına karar verir. Bu kısa karardan itibaren 30 gün içerisinde mahkeme gerekçeli kararını düzenler.

Protokole Uymamanın Hukuki Sonuçları

Anlaşmalı boşanma, gerek protokolün hazırlanması gerekse de hazırlanan protokole tarafların eksiksiz bir şekilde imza atması gibi titizlikle ve özenle yürütülmesi gereken bir süreçtir. Anlaşmalı boşanmak isteyen tarafların imzaladıkları protokolde boşanma sonrasında uyacakları kurallar açık bir şekilde yazmaktadır. Anlaşmalı boşanma protokolü bir nevi mahkeme kararı sayılır. Bu nedenle protokole uyulmaması durumunda çeşitli hukuki sonuçlar doğabilir. 

İşte protokole uymamanın hukuki sonuçları şunlar olabilir:

  • Protokole aykırılık nafakanın zamanında veya tam ödenmemesi, mal paylaşımına ilişkin alacağın ödenmemesi veya tazminat miktarının ödenmemesi gibi şeyler olabilir. Bu durumda protokolde belirtilen para alacağını alamayan taraf, yükümlüye icra takibi başlatabilir. Yani protokole uymayan taraf, icra takibi ile karşı karşıya kalabilir. 
  • Protokole aykırı davranılması TCK kapsamında suç teşkil ediyorsa cezai sorumluluk doğabilir. Ancak anlaşmalı boşanma protokolünün kamu düzenine ve genel ahlak kurallarına uygun hazırlanmış olması şartıyla ceza hukuku açısından sorumluluk oluşabilir.
Bu yazımızı da okuyabilirsiniz:  Elektronik Kelepçe Nedir 2024

Anlaşmalı boşanma protokolüne aykırı davranmak sözleşmeye aykırılık ile eşdeğerdir. Çünkü taraflar boşanmadan önce birtakım konular üzerinde anlaşmaya varıp buna uyacaklarını taahhüt etmektedirler. Buna aykırı davranılması halinde de hukuki olarak sonuçlara katlanmak gerekir. 

Anlaşmalı Boşanma Protokolü İhlali Ve Tazminat Davaları

Anlaşmalı boşanma, tarafların karşılıklı rızasıyla ve belirli şartlar çerçevesinde boşanmalarını düzenleyen bir süreçtir. Bu süreçte, tarafların üzerinde mutabık kaldığı anlaşmalı boşanma protokolü hazırlanır ve imzalanır. Protokol, tarafların boşanma sonrasında uyacakları tazminat, nafaka ve velayet gibi yükümlülükleri belirler. Ancak bu protokolün ihlal edilmesi durumunda tazminat davaları gündeme gelebilir.

Anlaşmalı boşanma protokolü ihlali nedeniyle şartlar oluşuyorsa maddi tazminat talebinde bulunulabilir. Bu durum protokole uyulmaması halinde cezai şart ödeneceğinin taraflarca kararlaştırıldığı durumlarda söz konusu olur. Örneğin velayet hakkının kötüye kullanılması halinde ihlal eden tarafın 50.000,00 TL maddi tazminat ödeyeceğine ilişkin maddenin protokolde yer alıyorsa bu tür bir ihlal durumunda cezai şart için tazminat davası açılabilir. 

Manevi tazminat talebi ise protokolün ihlali nedeniyle tarafların kişilik haklarının zedelenmesi durumunda gündeme gelir. Örneğin, protokolde belirlenen çocuklarla görüşme hakkının ihlal edilmesi, çocuklarla kişisel ilişki kurulmasının protokole aykırı bir şekilde kısıtlanması durumları manevi zarara yol açabilir ve mağdur taraf, ihlal nedeniyle yaşadığı manevi zarar için tazminat talep edebilir. 

Taraflar anlaşmalı boşanma protokolünde eğer tazminattan feragat etmişlerse bu durumda bir daha tazminat talep edemezler. Bu yüzden tazminat davası için protokolde tazminat miktarının ve ödeme zamanının açık bir şekilde yazılması gerekir. 

Protokol İhlali Durumunda Çocuk Velayeti Sorunları

Anlaşmalı boşanma protokolü ihlali durumunda çocuğun velayeti konusuna ilişkin birtakım sorunlar oluşabilir. Bu sorunların çözümünde hukuki yollara başvurulması gerekir. 

Anlaşmalı Boşanmada Velayet Kime Verilir?

Anlaşmalı boşanma davası, tarafların iradelerine dayalı bir dava türüdür. Bu nedenle çocukların velayetinin kime verileceği konusu anlaşmalı boşanma protokolünde belirlenir. Taraflar, bu konuda serbestçe anlaşabilir. Hakim, bu anlaşmayı genellikle tarafların iradesine uygun olarak onaylar. Ancak çocuğun velayeti kamu düzenine ilişkin bir mesele olduğundan, hakim Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, gerekli gördüğü durumlarda protokolde değişiklikler yapabilir ve bu değişikliklerin taraflarca kabulü halinde boşanmaya hükmedebilir. Dolayısıyla, anlaşmalı boşanmada tarafların velayet konusunda vardıkları anlaşma, hakimin çocuğun menfaatini gözeterek değişiklik yapabilmesine tabidir.

Anlaşmalı Boşanmadan Sonra Velayet Hakkı Kötüye Kullanılırsa Ne Olur?

Anlaşmalı boşanma protokolüne göre velayet hakkını elinde bulunduran ebeveyn, bu hakkı kötüye kullanmamalıdır. Velayet hakkının kötüye kullanılması, çocuğa yeterli ilgi gösterilmemesi, yükümlülüklerin ihmal edilmesi, çocuğun sürekli başkasına bırakılması, fiziksel veya psikolojik şiddet uygulanması gibi durumlarda söz konusu olabilir. Böyle bir durumda, anlaşmalı boşanmadan sonra velayet hakkını kötüye kullanan ebeveyne karşı hukuki yollara başvurulabilir ve velayetin değiştirilmesi için dava açılabilir. Mahkeme, çocuğun üstün menfaatini göz önünde bulundurarak, velayet hakkını kötüye kullanan ebeveynden alarak diğer ebeveyne verebilir. 

Bu yazımızı da okuyabilirsiniz:  İşçiye zam yapılmaması - istifa - tazminat

Anlaşmalı Boşanmadan Sonra Velayetin Değiştirilmesi Mümkün Mü?

Anlaşmalı boşanmadan sonra velayetin değiştirilmesi mümkündür. Velayet hakkını elinde bulunduran ebeveynin protokole aykırı bir şekilde bu hakkı kullanması, çocuğun üstün menfaatlerine aykırı davranışlarda bulunması halinde velayet değiştirilebilir. Anlaşmalı boşanma protokolünde velayetin değiştirilmesini engelleyecek maddeler bulunsa dahi, velayetin değiştirilmesi davasıyla velayette değişiklik yapılabilir. Örneğin, protokole göre velayet sahibi olan ebeveynin çocuğu terk etmesi, çocuğa yeterli bakım sağlamaması veya çocuğa şiddet uygulaması gibi durumlarda velayet hakkı davayla değiştirilebilir.

Anlaşmalı Boşanmadan Sonra Çocuğun Gösterilmemesi Halinde Ne Yapılabilir?

Anlaşmalı boşanma protokolünde çocukla kişisel ilişki düzenlenmiş olmasına rağmen buna aykırı davranılması çocuğun gelişimine zarar verir. Bu nedenle ebeveynlerden biri, anlaşmalı boşanma protokolünü ihlal ederek çocuğu diğer ebeveyne göstermiyorsa, mağdur olan ebeveyn hukuki yollara başvurabilir. Mağdur ebeveny, protokolde belirlenen görüşme haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle dava açabilir. 

Anlaşmalı boşanma davalarında, taraflar arasında yapılan anlaşmalar ve protokoller büyük önem taşır. Ancak, çocukların velayeti gibi kamu düzenine ilişkin konularda, hakimin nihai karar verme yetkisi ve çocuğun üstün menfaatini gözetme sorumluluğu her zaman önceliklidir. Bu nedenle, velayetle ilgili sorunların çözümü için hukuki yollara başvurulabilir.

Anlaşmalı Boşanma Protokolüne Uymama Ve İcra Takibi

Anlaşmalı boşanma protokolüne aykırılık durumunda, mağdur taraf icra takibi başlatabilir. Protokole aykırı davranışlar, genellikle maddi yükümlülüklerin yerine getirilmemesi gibi durumlarda karşımıza çıkar. İştirak veya yoksulluk nafakası ödemelerinin yapılmaması durumunda nafaka alacaklısı icra takibi başlatabilir. Mal paylaşımı konusunda anlaşmalı boşanma protokolüne uyulmazsa para alacağında icra takibi, tapu devri için ise tescile zorlama davası açılabilir. 

Nafaka ve tazminat gibi konularda protokole aykırı davranılırsa alacaklı taraf ilamlı icra takibi başlatabilir. Ancak anlaşmalı boşanma protokolünde eda hükmü içermeyen hükümler ilamlı icraya konu edilemez.   

Protokole Uyulmaması Durumunda Ne Tür Yasal İşlemler Yapılabilir?

Anlaşmalı boşanma protokolü, tarafların boşanma sonrasında uyacakları hak ve yükümlülükleri belirten bir anlaşmadır. Bu protokolün mahkeme tarafından onaylanması ile boşanma kararı verilir ve protokol geçerlilik kazanır. Protokole uyulmaması durumunda ise çeşitli yasal işlemler yapılabilir. İşte bu durumda başvurulabilecek yasal yollar:

1. İcra Takibi:

Anlaşmalı boşanma protokolü, mahkeme kararı ile onaylandığında, protokolde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde icra takibi başlatılabilir. Özellikle nafaka, tazminat ve para alacağını içeren mal paylaşımı gibi mali yükümlülükler yerine getirilmediğinde, alacaklı taraf icra dairesine başvurarak ilamlı icra takibi başlatabilir.

2. Tazminat Davası:

Protokolde belirlenen yükümlülüklerin ihlali durumunda, alacaklı taraf, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir. Anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen şartlara aykırı davranan taraf, bu ihlal nedeniyle karşı tarafa maddi veya manevi zarar vermişse, zarar gören taraf tazminat davası açabilir.

3. Velayetin Değiştirilmesi Davası:

Anlaşmalı boşanma protokolünde çocukların velayeti ve kişisel ilişki düzenlemeleri de yer alır. Velayet hakkını elinde bulunduran tarafın, protokole uygun şekilde bu hakkı kullanmaması, çocukla diğer ebeveynin görüşmesini engellemesi veya çocuğun üstün yararına aykırı davranması gibi durumlarda, diğer taraf velayetin değiştirilmesi için dava açabilir.

Bu yazımızı da okuyabilirsiniz:  NAFAKA NASIL HESAPLANIR ?

4. Protokolde Cezai Şartın Yerine Getirilmesi:

Anlaşmalı boşanma protokolünde, belirli yükümlülüklerin ihlali durumunda cezai şartların ödeneceği kararlaştırılmış olabilir. Örneğin, velayet hakkının kötüye kullanılması halinde ihlal eden tarafın belirli bir maddi tazminat ödeyeceği gibi maddeler protokolde yer alabilir. Bu durumda, cezai şartların ödenmesi için dava açılabilir.

Özetle, anlaşmalı boşanma protokolüne uyulmaması halinde, alacaklı taraf çeşitli yasal yollara başvurarak protokolde belirlenen haklarını koruyabilir ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen tarafa karşı hukuki işlemler başlatabilir.

Anlaşmalı Boşanma Protokolü Hükümlerine Uyulmaması, Tazminat Talebi İçin Bir Neden Olabilir Mi?

Anlaşmalı boşanma protokolüne uyulmaması, tazminat talebi için geçerli bir neden olabilir. Protokol hükümlerine aykırı davranan taraf, bu ihlal nedeniyle diğer tarafa maddi ve manevi zarar verdiği takdirde, zarar gören tarafın tazminat talep etme hakkı doğar. Bu nedenle, anlaşmalı boşanma protokolü hazırlanırken ve uygulanırken, tarafların bu yükümlülüklere titizlikle uyulması önemlidir. 

Protokolde Belirtilen Maddeler Değiştirilebilir Mi?

Anlaşmalı boşanma protokolü, mahkeme tarafından onaylandığı ve boşanma kararı kesinleştiği andan itibaren yürürlüğe girer. Bu tarihten itibaren süresiz olarak geçerlilik kazanır. Protokolde belirtilen bazı yükümlülükler ve haklar, belirli koşulların değişmesi durumunda yeniden değerlendirilebilir ve mahkemeye başvurarak değişiklik talep edilebilir. Örneğin, nafaka miktarının artırılması veya azaltılması, velayetin değiştirilmesi gibi hususlarda taraflar, koşulların değişmesi durumunda mahkemeye başvurabilirler. 

Dolayısıyla, boşanma protokolü süresiz geçerli olmakla birlikte, belirli şartların değişmesi halinde tarafların mahkemeye başvurarak protokolde değişiklik yapma hakkı bulunmaktadır. Anlaşmalı boşanma protokolü, boşanma kararı kesinleşinceye kadar her aşamada tarafların ortak iradesi ile değiştirilebilir. Taraflardan biri bile karar kesinleşinceye kadar protokolden vazgeçebilir. 

Anlaşmalı Boşanma Protokolü Çocukların Velayeti Konusunda Son Söz Müdür?

Anlaşmalı boşanma protokolü, boşanmak isteyen tarafların maddi ve manevi tüm unsurlar üzerinde mutabık kaldıklarını belirten bir anlaşmadır. Bu protokolde çocukların velayeti de karara bağlanır. Ancak bu konuda son söz hakime aittir. Türk Medeni Kanunu’na göre, hakim protokolde değişiklik yapma yetkisine sahiptir ve bu yetki özellikle çocuğun üstün menfaatinin korunması amacıyla kullanılır. Hakim, tarafların anlaşmasını dikkate alarak, çocuğun menfaatine aykırı gördüğü protokol maddelerini değiştirebilir. Ayrıca, anlaşmalı boşanma protokolü onaylandıktan sonra dahi velayet değişikliği mümkündür. Velayeti alan ebeveynin, protokole uygun davranmaması veya çocuğun üstün menfaatinin zedelenmesi halinde, diğer ebeveyn velayet değişikliği için dava açabilir. Sonuç olarak, anlaşmalı boşanma protokolü çocukların velayeti konusunda son söz değildir. Protokolde yer alan velayet hükümleri, çocuğun üstün menfaati gözetilerek hakimin onayıyla geçerli olur.

Anlaşmalı Boşanma Protokolü Bozulabilir Mi?

Anlaşmalı boşanma protokolü imzalandıktan sonra tarafların vazgeçme hakkı bulunmaktadır. Yargıtay’a göre, taraflar boşanma kararı kesinleşene kadar protokolden dönebilirler. Bu durumda anlaşmalı boşanma davası reddedilir veya çekişmeli boşanma davasına dönüşebilir. 

Kesinleşen anlaşmalı boşanma protokolü tarafların rızasının olduğu konularda değişiklik yapılabilir. Tarafların rızasının olmadığı konuların değiştirilmesi için mahkeme kararı gerekir. Nafakanın artırılması veya azaltılması dava yoluyla olur. Velayetin değiştirilmesi için de aynı şekilde dava açılmalıdır.   

Sonuç: Anlaşmalı Boşanma Protokolüne Uyulmazsa Ne Olur?

Anlaşmalı boşanma protokolüne uyulmazsa alacaklı tarafın birtakım hakları vardır. Alacaklı taraf, yükümlü hakkında icra takibi başlatma hakkına sahiptir. Nafaka, tazminat gibi mali yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumlarında sıklıkla başvurulan bir yöntemdir. Çocuğun velayeti protokole uygun şekilde kullanılmadığında ise diğer taraf velayetin değiştirilmesi için dava açabilir. Protokolde belirtilen cezai şartların yerine getirilmemesi durumunda ise icra takibi ve dava yoluna başvurulabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir