Hukuki Makaleler

Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezası

Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezası

Devlet memurluğundan çıkarma cezası, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/1-E maddesinde düzenlenmiş olup disiplin cezaları arasında en ağır olanıdır. Bu düzenlemeye göre devlet memurluğundan çıkarılan memur bir daha memur olamaz. Ancak devlet memurluğundan çıkarma cezasının iptali mümkündür. Bunun için idari yargıda yürütmenin durdurulması talepli iptal davası açılması gerekir. 

Bu yazıda, devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller, devlet memurluğundan çıkarma cezasında savunma hakkı ve süresi gibi konular ele alınmıştır.

İdari Yargıda Dava Türleri başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezasını Gerektiren Fiil Ve Haller

Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller 657 sayılı Kanunun 125. maddesinin E bendinde 12 alt bent halinde sayılmıştır. Ancak bu cezayı gerektiren eylem ve durumlar sadece bunlarla sınırlı değildir. Eğer aşağıda sayılan fiil ve hallere nitelik ve ağırlık bakımından benzer eylemler gerçekleştirilirse, aynı türden disiplin cezaları uygulanır. Kanunda devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şu şekilde sıralanmıştır:

a) İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak,

b) Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,

c) Siyasi partiye girmek,

d) Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek,

e) Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak,

f) Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak,

g) Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,

h) Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak,

ı) Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,

j) Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak,

k) 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek,

l) Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmak, bu örgütlere yardım etmek, kamu imkân ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanmak ya da kullandırmak, bu örgütlerin propagandasını yapmak.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı  24.05.2021 tarihli 2021/239 E.  ,  2021/2904 K. sayılı kararında; 

“… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosya kapsamında yer alan soruşturma raporu ile diğer belge ve bilgiler ile yapılan açıklamaların birlikte değerlendirilmesinden,davacıya isnat edilen, ”İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükün ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak” fiilinin sübuta erdiği anlaşıldığından, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin (l) bendinden sonra gelen 3. paragrafı doğrultusunda aynı maddenin E fıkrasının (a) bendi uyarınca “Devlet memurluğundan çıkarma” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık görülmediği, öte yandan, özlük hak istemine yönelik fer’i nitelikteki talebin, asli talebe uygulanan hukuk (yargısal denetim) rejimine tabi olduğunun kabulü gerektiğinden, bu istemin de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.”

Memurluktan Çıkarma Cezasının İptali, Memurun Göreve İade Davası

İptal davası için yetkili ve görevli mahkeme memurun son görev yaptığı yerdeki idare mahkemesidir.

Bu yazımızı da okuyabilirsiniz:  İmzalı boş senedin sonradan doldurulması Yargıtay

Memurluktan çıkarma cezası alan memur, bu cezaya karşı idari yargıda iptal davası açabilir. Bu davanın kararın memura tebliği tarihinden itibaren 60 gün içinde açılması gerekir. Bu süre hak düşürücü bir süredir yani sürenin kaçırılması durumunda iptal davası açma hakkı ortadan kalkacaktır. İptal davasında cezanın iptali talebinin yanında cezanın yürütülmesinin dava sonuna kadar durdurulması istenebilir. Bu durumda mahkeme yürütmenin durdurulması kararı verirse memur dava sonuna kadar görevine devam eder.  

Memurluktan çıkarma cezasının iptali davasında yürütmenin durdurulmasına ilişkin emsal Danıştay kararı:

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu

07.04.2022 tarihli 2022/503 E.,  2022/1323 K.;

“Olayda, davacının ceza yargılaması sonucunda …Mahkemesinin E:…, K:…sayılı kararıyla, üzerine atılı resmi belgede sahtecilik, rüşvet almak suçlarını işlediğine dair mahkumiyetine yeter her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle beraatine karar verilmişse de, bu kararın henüz kesinleşmediği görülmektedir.
Bu durumda, davacıya uygulanan disiplin cezasına ve ceza yargılamasına konu fiilerin aynı olmasından dolayı, davacının adalet hizmetinin sunumunda üstlendiği görev de göz önünde bulundurulduğunda, bu davada ceza yargılamasında verilen kararın kesinleşmesi beklenerek bir karar verilmesi gerektiğinden, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.”

Memuriyetten Çıkarma Kararını Kim Verir

Devlet memurluğundan çıkarma cezasını vermeye yetkili amir ve kurullardır. Bu durum, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 126/3 hükmünde düzenlenmiştir. Bu hükme göre memuriyetten çıkarma cezası verilebilmesi için uyulması gereken prosedür şu şekildedir:

1. Memuriyetten Çıkarma Cezası Gerektiren Fiil ve Hallerin Fark Edilmesi: Amirler, memurun disiplin cezasını gerektiren bir eylemini fark eder.

2. Savunma Alınması: Disiplin amiri, memurun savunmasını alır.

3. Ceza Gerekliliği Kararı: Disiplin amiri, ceza verilmesi gerektiğine karar verirse soruşturma dosyasını Yüksek Disiplin Kurulu’na gönderir.

4. Yüksek Disiplin Kurulu Değerlendirmesi: Yüksek Disiplin Kurulu, amirin talebini değerlendirir ve talebi onaylar veya reddeder.

Bu yazımızı da okuyabilirsiniz:  Miras kalan evin içinde mirasçılardan oturan varsa - ecrimisil - tahliye

5. Farklı Ceza Verilememesi: Yüksek Disiplin Kurulu, amirin talep ettiği cezadan farklı bir ceza tayin edemez.

6. Talebin Reddedilmesi Durumu: Yüksek Disiplin Kurulu talebi reddederse, amir 15 gün içinde farklı bir disiplin cezası vermeye veya ceza verilmesine yer olmadığına karar vermeye yetkilidir.

Yüksek disiplin kurulu, bağlı olunan kurumun üst yöneticilerinden oluşan bir yapıdır. Kurul kararlarının hukuka uygunluğunu düzenlemek adına 657 sayılı kanunun 129.maddesinde “Yüksek disiplin kurulları kendilerine intikal eden dosyaların incelenmesinde, gerekli gördükleri takdirde, ilgilinin özlük dosyasını ve her nevi evrakı incelemeye, ilgili kurumlardan bilgi almaya, yeminli tanık ve bilirkişi dinlemeye veya niyabeten dinletmeye, mahallen keşif yapmaya veya yaptırmaya yetkilidirler” denilmiştir. Bunların yanında yüksek disiplin kurulu gerekli görürse memurun son savunmasını alır. Bu savunmadan sonra verilen memuriyetten çıkarma cezası kesindir. Fakat memur bu karara karşı idari yargıda iptal davası açabilir.

Devlet Memurluğundan Atılma Şartları

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda devlet memurluğundan atılma cezası için suça konu fiiller tek tek sayılmıştır. Bu fiileri işleyen memur devlet memurluğundan atılma şartlarını yerine getirmiş kabul edilir. Ancak sadece bu fiillerin varlığı cezanın hukuka uygun olduğunu göstermez. Devlet memurluğundan atılma şartları için hem bu fiillerin varlığı hem de cezanın usulüne uygun bir şekilde verilmiş olması aranır. Bu fiiler kısaca şu şekildedir: 

Eğer memur ideolojik ve siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozarsa, yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basarsa, çoğaltır ve dağıtırsa, siyasi partiye girerse, özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmezse, savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmazsa, amirlerine ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunursa, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı hareketlerde bulunursa, yetki almadan gizli bilgileri açıklarsa, siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlerse, yurt dışında devletin itibarını zedeleyecek davranışlarda bulunursa, 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlerse, terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olursa devlet memurluğundan atılma cezasına çarptırılabilir. 

Eğer memurun fiil ve davranışı ceza hukuku bağlamında suç sayılıyorsa hem disiplin soruşturması hem ceza soruşturması kapsamına girecektir.

Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezası Süresi

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda devlet memurluğundan çıkarma cezası için uyulması gereken 2 tür süre öngörülmüştür. Bu sürelere uyulmadan memur hakkında ceza verilemez. Bu süreleri özetleyecek olursak:

a-) Karar süresi: Disiplin amirlerinin yüksek disiplin kuruluna ilettiği soruşturmaya ait dosyanın teslim tarihinden 6 ay geçmişse memurluktan çıkarma cezası verilemez. Yani yüksek disiplin kurulunun memurluktan çıkarma cezası kararı verebilmesi için bunu 6 ay içinde yapması gerekir. 6 ayı geçtikten sonra verilen devlet memurluğundan çıkarma cezası hukuka aykırı olduğundan iptali için dava açılabilir.

Bu yazımızı da okuyabilirsiniz:  Boşanmada mehir alacağı davası ve mehir senedi örneği

b-) Zamanaşımı süreleri: Disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 6 ay içinde disiplin soruşturmasına başlanması ve 2 yıl içinde de memurluktan çıkarma cezasının verilmesi gerekir. Bu sürelere uyulmadan devlet memurluğundan çıkarma cezası verilemez. Aksi halde verilen cezanın dava yolu ile iptali mümkün hale gelir.

Devlet memuruluğundan çıkarma cezası için idare tarafından uyulması gereken süreler cezanın hukuka uygun olup olmadığını belirler. Bu nedenle bu cezalarda öncelikle dikkat edilmesi gereken husus sürelere uygun olup olmadığıdır. Eğer sürelere uyulmadan ceza işlemi uygulanmış ise memurun idare mahkemesinde iptal davası açması gerekir. Ceza alan memur ancak bu yolla cezanın iptalini sağlayabilir. 

Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezasında Savunma Hakkı

Devlet memurluğundan çıkarma cezası, bir memurun görevinden kalıcı olarak çıkarılmasını yani bu cezayı alan kişinin bir daha memurluk yapamağını ifade eder ve memur disiplin cezaları arasında en ağır olanıdır. Detaylı bilgi için memur disiplin cezaları başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz. 

Devlet memurluğundan çıkarma cezasının hukuka uygun olması için birtakım usuli işlemlerin uygulanması gerekir. Bu usuli işlemlerden biri savunma hakkıdır. Ceza verilmeden önce memurdan savunma alınmalıdır. Aksi halde devlet memurluğundan çıkarma cezası hukuksuz olur.  

Memurun savunma hakkı Anayasa’da düzenlenmiştir. Anayasa madde 129’a göre memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez. Anayasal temeli olan savunma hakkı, memurun savunması alınmadan disiplin cezası verilmeyeceğini ifade eder. Buna göre savunma hakkı, memurun kendini savunmasına ve yapılan suçlamalara karşı açıklama yapmasına olanak tanır. 

Devlet memuruna savunma yapması için en az 7 gün süre tanınır. Bu süre, memurun suçlamalara karşı hazırlık yapabilmesi ve savunmasını sunabilmesi için gereklidir. 7 günden az süre verilmek suretiyle yapılan disiplin soruşturmaları hukuka aykırı olur ve bu durumda iptali için dava açılabilir. Eğer memur verilen süre içinde savunma hakkını kullanmazsa, bu hakkından vazgeçtiği kabul edilir.

Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezasına İtiraz

Devlet memurluğundan çıkarma cezası alan memur, bu cezanın iptali için idareye itiraz edemez. Ancak bu cezaya karşı sadece idari yargıda 60 gün içinde iptal davası açılabilir. Bu davada aynı zamanda yürütmenin durdurulması da talep edebilir. Mahkeme bu talebi kabul ederse cezanın hukuki sonucunun yargılama bitene kadar kaldırılmasına karar verir ve bu durumda memur devlet memurluğuna geri dönüş yapabilir. 

657 sayılı 135. maddesinde itiraz yolu açık olan cezalar sayılmış olup devlet memurluğundan çıkarma cezasına yer verilmemiştir. 

Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezası Alanlar Tekrar Memuriyete Dönebilir Mi

Devlet memurluğundan çıkarma cezası alan bir memurun, memuriyete tekrar dönebilmesi için bu kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde iptal davası açması gerekir. Bu mahkeme, memurun son görev yaptığı yer idare mahkemesidir. Memurun, iptal davası açarken verilen cezanın hukuka aykırılığını ileri sürmesi ve bu durumu hukuki delillerle ispatlaması gerekir. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken en önemli husus, 60 günlük iptal davası açma süresinin kaçırılmamasıdır. 

Alternatif olarak, devet memurluğundan çıkarma cezası alan memur Kamu Denetçiliği Kurumuna başvurabilir; ancak bu kurumun kararları bağlayıcı olmadığı için doğrudan idari yargıda iptal davası açmak daha doğru olacaktır. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir