İşçinin fiilen asgari ücretin üzerinde maaş almasına rağmen işverenin resmiyette daha az göstermesi işçiye birtakım haklar sağlamaktadır. İşçi, maaşın asgari ücretten gösterilmesi ile doğan tazminat hakkı için işverene başvuru yaparak kıdem tazminatı talep edebilir. Yazımızda maaşım asgari ücretten gösteriliyor kıdem tazminatı alabilir miyim gibi sıkça sorulan sorulara cevaplar verilmiştir.
Konuyla alakalı ”Kıdem Tazminatı Alma Şartları” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
İşçinin maaşının bordroda daha az gösterilmesi işçi için ne gibi olumsuzluklar oluşturur?
İşçi fiili olarak aldığı ücretten daha az bir ücreti resmiyette alıyorsa, bu nedenle daha az SGK primi ödenecek daha az vergi verilecek demektir. İşveren, gerçeğe aykırı bu halden bir fayda elde ederken işçi uzun vadede zarar görecektir. Maaşı düşük gösterilen işçi, daha az prim yatırıldığı için daha düşük emekli maaşı alacak, aynı zamanda hastalandığında düşük rapor parası yani geçici iş göremezlik ödeneği alacak. İşsizlik maaşına hak kazandığında ise bu maaşın miktarı daha düşük olacaktır. Ayrıca işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı hallerde de maaşı resmiyette düşük gösterildiği için tazminat miktarı da düşük olacaktır.
İşçinin gerçek aldığı maaşın bordroda farklı olarak gösterilmesi halinde işçinin bordroyu imzalamaması gerekir.
İşçi, maaşı bordroda daha az gösterilmesine rağmen hiçbir ihtirazi kayıt koymaksızın maaş bordrolarını imzalıyorsa bu durum, işçinin işini zorlaştıracak sonuçlar doğurabilir. İşçi gerçekte aldığı maaşın daha yüksek olduğunu iddia ettiğinde bunu ispat edecek güçlü delilleri olmadığı müddetçe imzalamış olduğu maaş bordroları onun aleyhine işler. Çünkü işçi maaş bordrosunu imzaladığında bordroda tahakkuk etmiş ücretleri kabul etmiş sayılır. Bunun aksini ancak yazılı deliller ile ispatlayabilir. Buna ilişkin Yargıtay’ın emsal kararı aşağıda yer almaktadır.
“Bahçıvan olarak çalışan işçi gerçekte aldığı maaşın SGK’ya bildirilenden daha fazla olduğunu iddia etmiş Yargıtay ise mahkemenin işçi sendikasından aldığı ücret bilgisine tek başına itibar etmemiş asgari ücretten daha çok ücret ihtiva eden imzalı maaş bordrosunu esas almıştır. Gerçek ücret miktarı tespit edilirken emsal ücret araştırması neticesinde sadece işçi sendikasının bildirdiği ücret esas alınarak sonuca gidilemeyeceği gibi davacı tanıklarından birinin işveren ile davasının bulunduğu gözetildiğinde davacı tanık beyanları da bu hususta yeterli değildir. Diğer taraftan imzalı ücret bordrolarında asgari ücretten daha yüksek seviyede ücret tahakkuk ettirildiği de dikkate alındığında davacının gerçek ücretinin bordrolarda gösterilen miktardan daha yüksek olduğunun kanıtlanamadığını da belirtmek gerekmektedir. “ Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 25.01.2017tarih 2014/2090E- 2017/154K
İşçinin gerçek aldığı maaşın bordroda farklı olarak gösterilmesi hali söz konusu olduğu durumlarda; işçi bordroya imza atmak zorunda bırakılıyorsa bunu ihtirazi kayıt ile yapabilir. Yani bordroya ”belirtilen maaşımı kabul etmiyorum” notunu yazarak imza atabilir. Bu durumda bordroyu imzalasa bile yazdığı ibare ile haklarını korumuş olur.
Uygulamada sigorta priminin asgari ücretten yatırılması hali çok yaygındır. Bu durumlarda işçinin gerçek maaşı daha yüksektir ancak işveren maliyeti azaltmak için bu yola başvurur. Peki işçi gerçek maaşını nasıl ispatlayacaktır?
Bu durumda öncelikle işçinin bordroya imza atmaması gerekir. İmza attıysa bile bunu ihtirazi kayıt ile yapmış olmalıdır. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 24.12.2019 tarihli 2016/26229 E.-2019/24392 K. sayılı kararına göre işçinin gerçek maaşı belirlenirken şu hususlara dikkat edilmelidir:
- Tanık Beyanları: İşçinin iddiasını desteklemek amacıyla tanıkların beyanları gözetilmelidir.
- İşçinin Meslek Bilgileri: İşçinin meslekte geçirdiği süre, fiilen yaptığı iş, iş yerinde çalıştığı tarihler ve meslek unvanı gibi bilgiler üzerinde durulmalıdır.
- Emsal Ücret Araştırması: İlgili işçi ve işveren kuruluşlarına sorularak ve Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücret araştırılmalıdır.
Sigorta priminin asgari ücretten yatırılması halinde istifa – haklı fesih yapılmalıdır.
Sigorta priminin asgari ücretten yatırılması, işçiye İş Kanunu’nun 24./2-e hükmü uyarınca haklı nedenle fesih hakkı vermektedir. İşçi, maaşının asgari ücretten yüksek olmasına rağmen sigorta priminin asgari ücretten yatırılması sebebine dayanarak iş akdini haklı nedenle feshedip kıdem tazminatı ödenmesini işverenden isteyebilir.
İşçi, uyarılarına rağmen sigorta priminin işveren tarafından eksik bildirildiğinden de bahisle haklı nedenle derhal fesih yapmış ve kıdem tazminatına hak kazanmıştır.
“…davacının noter kanalıyla gönderdiği 16.11.2012 tarihli ihtarnamede gördüğü lüzum üzerine istifa ettiğini beyan etmiş. Davacının ücretinin SGK’ya eksik bildirildiği fazla çalışma ücreti alacağı bulunduğu sabit olup bu durumun davacı işçiye 4857 sayılı iş kanununun 24/II-e maddesi uyarınca haklı fesih imkanı verdiği, davacının bunu işten ayrılmak için bir neden olarak gördüğü, davacının ihtarnamesinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshine yönelik olarak yorumlanması gerektiği, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği anlaşıldığından davacının kıdem tazminatına hak kazandığı kabul edilmesi gerekirken hatalı değerlendirmeyle reddi isabetsizdir.” Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 13.01.2016tarih 2014/24237E- 2016/563K