Hukuki Makaleler

Çocuğun Velayeti Hangi Durumlarda Anneye Verilmez?

Çocuğun Velayeti Hangi Durumlarda Anneye Verilmez

Çocuğun Velayeti Hangi Durumlarda Anneye Verilmez; Boşanma durumunda çiftler arasındaki en büyük anlaşmazlık konularından birisi velayet durumudur.Hâkimin velayetin kimde olacağına dair vereceği kararda oldukça geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır ve çocuğun üstün menfati ve iyiliği gözetilerek bir karar verilir. Boşanmış çiftlerden velayet hakkını elinde bulunduranın yeniden evlenmesi velayetin değiştirilmesi için tek başına yeterli bir sebep değildir. Hâkim bu yeni evliliğin çocuğu nasıl etkilediğine ve diğer şartlara bakarak kendiliğinden ya da talep üzerine velayetin değiştirilmesine karar verebilir.

Velayetin Kapsamına Hangi Konular Dahildir?

Velayetin kapsamına kısaca şu konular dahildir:

1. Çocuğun Kişiliği Üzerinde Velayet:

* Çocuk Üzerinde Egemenlik Bakımından Velayet

* Çocuğun Yerleşim Yeri Bakımından Velayet

* Çocuğun Adı Ve Vatandaşlığı Bakımından Velayet

* Çocuğun Yetiştirilmesi Ve Eğitilmesi Bakımından Velayet

* Çocuğun Dini Eğitimi Bakımından Velayet

2. Çocuğun Mal Varlığı Üzerinde Velayet:

* Çocuğun Mallarını Yönetme Bakımından Velayet

* Çocuğun Mallarını Kullanma Bakımından Velayet

* Çocuğun Temsili Bakımından Velayet

Türk Medeni Kanunu madde 335/1 hükmüne göre ergin olmayan çocuk, anne ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet anne ve babadan alınamaz. Türk Medeni Kanunu madde 339 uyarınca anne ve babanın çocuk üzerinde mutlak bir egemenlik hakkı vardır. Çocuk anne ve babasının sözünün dinlemekle yükümlüdür ve çocuk, anne ve babasının rızası dışında evi terk edemez ve de yasal sebep olmaksızın onlardan alınamaz.

Türk Medeni Kanunu’nun 21. Maddesine göre çocuğun yerleşim yeri anne ve babasının yerleşim yeridir şayet anne-babanın ortak yerleşim yeri bulunmuyorsa çocuğun yerleşim yeri velayetinin bulunduğu ebeveynin yerleşim yeridir.

Vatandaşlık Kanunu madde 1 ve Anayasa madde 66 uyarınca Türk anne veya babanın çocuğu Türktür. TMK madde 339/5e göre çocuğa ad koyma anne ve babaya aittir.Anne ve babanın isim konusunda ortak fikirleri yoksa ayrı ayrı mahkemeye başvurabilirler.

Türk Medeni Kanunu madde 340’a göre çocuğun eğitimini ve gelişimini sağlamak anne ve babaya aittir. Türk Medeni Kanunu madde 339/3’e göre anne-baba olgunluğu ölçüsünde çocuğun bu konulardaki düşüncelerinin dikkate alır.

Türk Medeni Kanunu madde 341 uyarınca çocuğun dini eğitiminin belirlemesi anne ve babaya aittir. Anne ve baba evli değilse bu seçimi velayet hakkına sahip olan ebeveyn kullanır.

Türk Medeni Kanunu madde 352 hükmünce anne ve babanın, velayetleri devam ettikçe çocuğun mallarını yönetme hak ve yükümlülüğüne sahip olduklarını öngörülmüştür. Türk Medeni Kanunu madde 354’e göre anne ve baba kusurları sebebiyle velâyetleri kaldırılmadıkça çocuğun mallarını kullanabilirler. Türk Medeni Kanunu madde 342 hükmünce anne ve baba velayetleri sürdüğü müddetçe üçüncü kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcisidirler. Çocuk ayırt etme gücüne sahip değilse tam ehliyetsizlere, çocuk ayırt etme gücüne sahipse sınırlı ehliyetsizlerin hükümlerine göre temsil edilir. İyiniyetli üçüncü kişileri koruma adına düzenlen Türk Medeni Kanunu madde 342/2’ye göre eşlerden her birinin diğerinin rızasıyla işlem yaptığı varsayılabilir.

Bu yazımızı da okuyabilirsiniz:  Bulundurma Ruhsatlı Silah Yakalatma Cezası

Çocuğun Velayeti Hangi Durumlarda Anneye Verilmez

Boşanma davalarında çocuğun velayeti genel olarak anneye verilmekteyse de annenin uyuşturucu madde bağımlısı olması, fiil ehliyetinin olmaması, tutuklu olması, çocuğa gerekli ilgi ve alakayı gösteremeyecek durumda olması gibi hâllerde velayet babaya verilir.

Velayet hakkı olmayan ebeveyn mahkemenin vereceği kararla çocuğuyla görüşme hakkına, çocuğun belirli günlerde onda yatıya kalması hakkına sahip olur. Çocukla kişisel ilişki kurma hakkı velayeti elinde bulunduran ebeveyn tarafından kısıtlanamaz ancak mahkeme kararıyla kısıtlanabilir.

Anne Evlenirse Velayet Babaya Verilir Mi?

Türk Medeni Kanunu’nun 349. maddesine göre anne veya babanın yeniden evlenmesi, çocuğun velayetinin sona erdirilmesini gerektirmez. Ancak çocuğun çıkarları doğrultusunda velayet sahibi değiştirilebilir veya duruma bağlı olarak velayet kaldırılıp çocuğa vasi atanabilir.

Türk Medeni Kanunu’nun 348. maddesine göre anne veya babanın tecrübesizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden dolayı velayet görevini yerine getirememesi, çocuğa yeterli ilgi göstermemesi veya yükümlülüklerini ağır biçimde ihmal etmesi durumunda hakim velayetin kaldırılmasına karar verir.

Yani sadece annenin yeniden evlenmesi velayetin kaldırılması ya da değiştirilmesi için  yeterli değildir. Velayet durumunda esas olan her zaman çocuğun üstün menfaati ve iyiliği olduğu için annenin yeniden evlenmesi çocuğun hayatını olumsuz etkilemiş iyi hâline herhangi bir zeval getirmişse velayetin kaldırılmasına karar verilebilir.Bu hâllerde hakim velayetin babaya verilmesine de karar verebilir. Velayetin kaldırılması için velayetin kaldırılmasını isteyen tarafın velayetin kaldırılması için gerekli olan sebeplerin varlığını kanıtlaması gerekir.

Yargıtay bir kararında ilgili çocukların halasının talebi üzerine görülen velayetin kaldırılması davasında yeniden evlenen anneden velayetin kaldırılması kararını, toplanan delillerden; annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmediği, çocuğa yeterli ilgiyi göstermediği veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsakladığı kanıtlanamadığı ve velayetin kaldırılmasını gerekli kılan başkaca bir hadisenin varlığı da iddia ve ispat edilmediğinden bozmuştur. 

Yargıtay 2. HD., E. 2016/8657 K. 2016/9149 T. 4.5.2016:

Toplanan delillerden; annenin, velayet görevini gereği gibi yerine getirmediği, çocuğa yeterli ilgiyi göstermediği veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsakladığı kanıtlanamamıştır. (TMK m. 348). Çocuğun halasının yanında mutlu olduğunu bildirmesi, annenin yeniden evlenmesi, ya da çocuğu sınav başarı puanına uygun yatılı bir okula yerleştirmesi velayetin kaldırılmasını gerektirmez. Velayetin kaldırılmasını gerekli kılan başkaca bir hadisenin varlığı da iddia ve ispat edilmemiştir. Bu durumda davanın reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 

Baba Velayeti Nasıl Alır? 

Boşanma davalarında velayetin anneye ya da babaya verilmesi konusunda hâkimin oldukça geniş takdir yetkisi bulunmaktadır. Velayetin kime verileceği aşamasında en önemli ölçüt çocuğun üstün yararıdır. 

Bu yazımızı da okuyabilirsiniz:  Savunma Dilekçesi Örneği 2024 Ceza Savunma Dilekçesi

Anlaşmalı boşanmalarda çocuğun velayetinin babada olması kararlaştırılmışsa, hakim velayetin babada verilmesine karar verebilir. 

Boşanma davasında anne velayeti istemediğini belirtirse babada velayete engel bir durum yoksa hâkim velayeti babaya verebilir.

Çocuk Hakları Sözleşmesi 12. Madde ve Türk Medeni Kanunu 182. madde uyarınca hakim velayet hususunda karar verirken imkanı oldukça anne ve babayı daha sonra da çocuğu dinlemelidir. Çocuğun babasıyla yaşamak istediğini belirtmesi hâkimin vereceği kararda etkili olacaktır.

Annenin çocuğun bakımını üstlenemeyecek durumda olmasından dolayı çocuğun velayeti babaya verilebilir. Örneğin anne uyuşturucu madde veya alkol bağımlısıysa, annenin fiziksel veya psikolojik sağlık sorunları varsa, annenin çocuğuna karşı ilgisiz olduğuna, çocuğunu ihmal ettiğine kanaat getirilirse çocuğun velayeti babaya verilir. Bu gibi sebeplerin varlığında baba velayeti almak için velayetin değiştirilmesi davası açmalıdır.

Boşanmada çocuğun velayeti babaya nasıl verilir başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Velayet Anneden Nasıl Alınır?

Türk Medeni Kanunu’nun 183. maddesine göre anne veya babanın başka birisiyle evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya vefat etmesi gibi yeni durumlar ortaya çıktığında, hakim kendiliğinden veya anne ve babanın talebi üzerine gerekli önlemleri alır.

Velayetin anneden geri alınabilmesi için babanın velayetin değiştirilmesi davası açması gerekir. Bu durumda baba, velayetin kendisine verilmesi için gerekli olan haklı sebeplerini ispatlamalıdır.

Babanın çocuğuna  yeterli zaman ayırabilmesi, ihtiyaç görür bir konut sağlaması, iyi bir gelir kaynağı olması, çocuğuna daha iyi yaşam şartları sunması gibi etkenler velayetin anneden alınarak babaya verilmesine sebep olabilir.

Hangi Durumlarda Çocuğun Velayeti Anneye Verilmez?

Boşanma veya ayrılık taleplerinde velayet çocuğun üstün menfaati gözetilerek verilir. Velayetin anneye verilmesinin temelinde annenin çocuğunu koruma ve bakma içgüdüsü ve genellikle çocukla fazla vakit geçirmesi gibi etkenler etkili olur. Bebeklerde ve yaşça küçük çocuklarda bu sebeplerden dolayı velayet genellikle anneye verilir. Ancak bazı durumlarda da velayet anneye verilmez.

*Annenin sağlık durumunun çocuğun bakımını üstlenebilecek durumda olmaması. Psikolojik bir rahatsızlık söz konusuysa hakim anneyi hastaneye sevk eder, hastane raporunda annenin çocuğun bakımını üstlenmeye engel bir sağlık sorunu olduğu belirlenirse velayet anneye verilmez.

*Annenin uyuşturucu madde ya da alkol bağımlılığı varsa bu çocuğun menfaatine olmadığından ve çocuğu kötü alışkanlıklara özendirecek bir durum olduğundan velayet anneye verilmez.

*Annenin fiil ehliyeti yoksa veyahut akıl sağlığında zayıflık varsa velayet anneye verilmez. Fiil ehliyeti kişinin ayırt etme gücünün olup olmadığını belirtir, fiil ehliyeti olmayan veyahut akıl sağlığında zayıflık olan anneyle yaşamak çocuğun üstün menfaatini korunmasına engel olabilir.

*Anne bir suçtan hüküm giymiş veya tutuklanmış ise velayet anneye verilmez. Çünkü tutuklu bulunan anne çocuğunun ihtiyaçlarını karşılayacak durumda değildir.

*Anne haysiyetsizce bir yaşam sürüyorsa velayet anneye verilmez, haysiyetsizce yaşam toplumun genel ahlak, haysiyet ve şerefiyle bağdaşmayan bir yaşam sürdürmektir.Çocuğun duygusal ve ahlaki eğitimi çocuğun üstün menfaatinin korunma ilkesi bakımından önem arz eder. Annenin yaşam tarzı çocuğun bakımını olumsuz etkileyecek vaziyette veya psikolojik ya da fizyolojik zarar görme ihtimalini barındırıyorsa velayet anneye verilmez.

Bu yazımızı da okuyabilirsiniz:  Memur Disiplin Cezaları

*Anne çocuğun temel gereksinimlerinin karşılayamıyorsa veya yeteri kadar ilgilenmiyorsa bu durum çocuğun iyi hâlini,gelişimini menfi olarak etkiliyorsa velayet anneye verilmez.

*Anne velayet hakkını kötüye kullanırsa anneden velayet alınabilir yahut anneye velayet verilmez.Örneğin babayla çocuğun belirli saatlerde görüşmesini, bazı günlerde babada yatıya kalmasını engelliyorsa velayet anneye verilmez.

Velayeti Annede Olan Çocuğun Babada Kalması

Velayeti annede bulunan bir çocuğun babada kalması hususunda mahkemeler, çocuğun üstün yararını gözeterek karar verir. Bu tür durumlarda, babanın çocuğuyla düzenli olarak görüşme ve vakit geçirme hakkı bulunmaktadır. Ancak, bu görüşme düzeninin şekillenmesi ve özellikle çocuğun babada yatılı olarak kalması için mahkeme kararı gereklidir. Mahkeme, çocuğun yaşı ve gelişim düzeyi gibi faktörleri dikkate alarak, babada yatıya kalmasının uygun olup olmadığına karar verir.

Özellikle 0-3 yaş aralığındaki çocuklar, fiziksel ve mental açıdan anneye daha bağımlı oldukları için, bu yaş grubundaki çocukların babada yatıya kalmasına genellikle izin verilmez. Bu dönemde çocuğun anne ile olan bağını zayıflatmamak, gelişim süreci açısından önem arz eder. Ancak, çocuğun yaşı ilerledikçe ve özellikle 3 yaşından sonra, annenin yanında olmadan da uyum sağlayabileceği bir döneme girmesiyle birlikte, babada yatıya kalma ihtimali artar. Mahkemeler genellikle 5 yaşından itibaren, çocuğun babada yatıya kalmasına izin verir.

Mahkeme kararı olmaksızın, annenin çocuğun babasıyla olan ilişkisini kısıtlaması veya kesmesi hukuka aykırıdır. Dolayısıyla, çocuğun babasıyla düzenli görüşmesi, vakit geçirmesi ve sosyal faaliyetlerde bulunması, mahkeme kararlarına uygun olarak sağlanmalıdır. Mahkemeler, çocuğun yararını gözeterek, her iki ebeveynin de çocuğun hayatında aktif bir rol oynamasını teşvik eder ve bu doğrultuda kararlar alır.

İkinci Evlilikte Çocuğun Velayeti

Boşandıktan sonra velayeti elinde bulunduran eşin ikinci evlilik yapması, velayetin değiştirilmesi için tek başına yeterli bir sebep değildir. Türk Medeni Kanunu’nun 349. maddesine göre yeniden evlenme dışındaki durum ve koşullar da değerlendirilerek çocuğun üstün menfaatini sağlamak amacıyla velayetin kaldırılmasına karar verilebilir. Örneğin ikinci defa evlenen annenin evlendiği kişinin çocuğa kötü davranması ve annenin bu davranışları engelleyememesi durumunda velayet hakkı annenin elinden alınabilir.

Konuyla alakalı Aldatmada çocuğun velayeti kime verilir başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz. 

Sonuç

Sonuç olarak velayet hakkı elinde olan annenin yeniden evlenmesi velayetin kaldırılmasına ya da değiştirilmesine tek başına sebebiyet vermez. Yeniden evlenme durumuyla beraber çocuğun üstün yararı gözetilir. Bu evlilik çocuğun hayatını olumsuz etkiler veya anne çocuğuna karşı yükümlülüklerini yerine getirmediği, savsakladığı kanıtlanırsa velayet anneden alınabilir.

Anne uyuşturucu madde veya alkol bağımlısıysa, annenin fiziksel ya da psikolojik sağlığı bozuksa, annenin fiil ehliyeti yoksa ya da akıl sağlığının zayıf olduğuna dair sağlık raporu varsa, anne bir suçtan hüküm giymiş veya tutuklanmışsa, anne toplumun genel ahlakına, şerefine zıt haysiyetsiz bir yaşam sürüyorsa velayet anne verilmez veyahut velayet annedeyse velayet anneden alınır. Bu gibi sebeplere dayanarak baba velayetin anneden alınarak kendisine verilmesi için dava açabilir.

Velayet hakkı elinde olmayan baba veya anne çocuğuyla görüşme, çocuğuyla sosyal etkinliklerde bulunma ve belirli günlerde çocuğunun yatılı kalması için mahkemeye başvuru yapabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir